UNAL AYSAL HAKKINDAKI NITELIKLI DOLANDIRICILIK DAVASI
NOKTASINA VİRGÜLÜNE DOKUNMADAN GALATASARAY SPORTIF A.S YATIRIMCILARININ MAHKEMELERE SUNDUĞU DİLEKÇE
Özet Notumuz, Yorum yapmadan Notumuzun arkasında yer alan Dikeçeden alıntılardan oluşmaktadır
Dava devam etmektedir. Bağımsız Türk Yargısının eldeki deliller ve Kamuoyuna yansıyan açıklamalar ışığında karar vereceğine inanıyoruz
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Öncelikle Davacıların dayandığı Kanun maddelerine bakalım:
Türk Ceza Kanununun DOLANDIRICILIK Maddesi ( Md. 157 ) ne diyor:
MADDE 157. - Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası verilir.
Bu dolandırıcılık sahip olunan konum ve güç kullanılarak nitelikli : ) olarak yapılmışsa Md 158 kapsamına giriyor:
MADDE 158. – ( 1 ) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b)Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
İşlenmesi hâlinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Kanunun 164. Maddesi yanıltıcı bilgi vermeyi düzenliyor:
Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi
MADDE 164. - (1) Bir şirket veya kooperatifin kurucu, ortak, idareci, müdür veya temsilcileri veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyanlar, kamuya yaptıkları beyanlarda veya genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler verecek veya verdirtecek olurlarsa altı aydan üç yıla kadar hapis veya bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.
ŞİKAYET NEDENLERİ :
Ünal Aysal, 09.07.2011 tarihindeki Dernek genel kurulunda, kesinlikle hisse senedi satışı yapmayacaklarını, buna karşılık hisse senedi reposunu yapacaklarını yani hisseleri halka satmayacaklarını bir kuruma emanet ederek geri alacaklarını beyan etmiştir. Aysal, Bu kesinlikle satış değil. Hisse satışını katiyetle önermiyoruz. Sadece repo işlemini planlıyoruz” demiştir.
Ancak Galatasaray Kulübü, bu açıklamanın ardından Borsada yüklü oranda hisse satışı yapmıştır. Halka açıklık oranı % 16,83 den % 45 e çıkmıştır. Bu da Borsanın genel kuralı olarak hissenin düşmesine sebep olmuştur.
Aysal'ın tüm bu fiilleri nitelikli dolandırıcılık suçunu ve şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi suçunu oluşturmaktadır. Zira kendisi Şirketin hakim ortağı olan Derneğin de yönetim kurulu başkanıdır ve Şirkete karşı özen ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek Dernek lehine faaliyetlerde bulunmuş, yalan, yanlış ve yanıltıcı beyanlarla hisse değerinin önce azalmasını ve yatırımcıların çıkış yapmasını engellemiştir.
Mayıs 2012’de IMKB tarihinin en fahiş bedelli sermaye artırımı yapılmıştır. Görünürde %400 olan bedelli sermaye artırımı, rüçhan hakkı kullanım bedeli ile %10.000’e tekabül etmektedir. Çıktığı TV programında Aysal, sermaye artırımının ardından hisse değerinin artacağını açık açık söylemiştir.
Bu yaptığı hareket de açıkça dolandırıcılıktır, zira bu açıklamalarıyla insanların bedelli sermaye artırımına katılmasını teşvik etmiş, fiyatların belirli değerde kalmasını sağlamış ancak bu bedelli sermaye artırımından sonra hisse değeri kendisinin beyanlarıyla çelişkili şekilde düşüşe devam etmiştir
Kendisi aşağıda detaylıca anlatılmış hileli davranışlarda bulunmak suretiyle yatırımcıları aldatmış ve zarara uğratarak Galatasaray Spor Kulübü Derneği’ni ve isimleri bilinmeyen kişi ve kuruluşlara fayda sağlamıştır.
Tüm bu hileli davranışlarla 158. Maddede belirtilen nitelikli dolandırıcılık halleri vuku bulmuştur.
Ünal Aysal’ın bu husustaki beyanatlarından alıntılar:
1 – 09.07.2011 tarihli Genel Kurul toplantısında Hisse senedi reposu yapılması,% 49 orana kadar hisse senedi satışı ve Riva arazisinin satışı konusunda yetki almıştır.
Genel kuruldaki konuşmasında, Ünal Aysal, hisselerle ilgili talep ettikleri yetkinin satış anlamına gelmediğini vurgularken, ''Talebimiz, hisselerin bankalara rehni veya hisse senedi reposu. Bu kesinlikle satış değil. Bankaya bir takım hisseyi vade sonunda aynı fiyatla geri almak suretiyle satıyoruz ve vade sonunda geri alıyoruz şeklindedir. Teknik olarak bir alış-satış muamelesi yapılıyor. Bununla ilgili çalışmalarımız sonuçlandı ve yetki alımı için bekletilmektedir. Yine belli bir miktar hisse senedinin piyasaya satımı ile borçların ödenmesi planı var ve nakit durumu düzelince yine bu hisseler piyasadan toparlanabilir. Ancak biz hisse satışını katiyetle önermiyoruz. Sadece repo işlemini planlıyoruz” demiştir. Bu açıklamaya rağmen 800 bin adet hisse satışı yapılmıştır.
Genel kuruldan aldığı yetkiyle harekete geçen Aysal başkanlığındaki yönetim, genel kurulda hisse senedi yapmayacağına dair verdiği sözü unutup, Spor kulübünün % 83,38 oranında sahibi olduğu GS SPORTİF San.ve Tic. AŞ ye ait hisse senetlerini borsada satmaya başlamıştır.
26 Ağustos-12 Aralık tarihleri arasındaki dört aylık dönemde 802 bin 456 adet hisse satışı gerçekleştirilmiş, bu satıştan 168 milyon lira gelir elde edilmiş, hisse satışlarının sonucunda, GS Spor Kulübü Derneği’nin, Sportif AŞ’deki payı % 83,38’den % 55.03’e inerken, şirketin halka açıklık oranı da % 16,61’den % 45’e yükselmiştir. Bu denli büyük oranda hisse satışı küçük yatırımcıların elinde bulunan senetlerin değerini 400 TL civarlarından 180 TL civarlarına kadar düşürmüştür.
2 - İstanbul Kongre Merkez’inde Ünal Aysal'ın açıklaması: ''Biz sizden hisse senedi satışı veya repo izni istedik. Bunu yüzde 11'le sınırlı olarak istedik. Ucu açık, sınırsız değil. Zaten geçmişte yüzde 38 için bu yetki verilmiş ve kullanılmış. Bizim yetkimiz yüzde 11 ile sınırlı.” Açıklamasına rağmen %25,66 oranında satış yapılmıştır.
3 - 23 Ekim 2011 tarihinde Telegol programında Ünal Aysal'ın açıklaması: "Galatasaray'ın paraya ihtiyacı yok, hele benim parama hiç ihtiyacı yok." Açıklamasına rağmen yatırımcılardan hisse başı 99 TL bedelli sermaye artırımı parası istenmiştir.
Ayrıca dolandırıcılık yapıldığının bir diğer kanıtı da %9.900 oranında belirlenen Şubat 2012’deki ilk bedelli sermaye artırımı kararından vaz geçildiği ve kayıtlı sermaye sistemine geçilmesine karar verildiğine dair yönetim kurulu açıklamasından sonra yatırımcılara daha uygun bir sermaye artırımı yapılacağı yönünde medyaya haberler sızdırılmıştır.
Bloomberg HT kanalında 7 Mart 2012 tarihinde alt yazı ile bildirilen açıklamada Aysal “bedellide küçük yatırımcıyı daha fazla koruyacak bir sistemde çalışıyoruz” beyanatında bulunmuştur. Bizzat yönetim kurulu başkanı tarafından yapılan böylesine mühim ve yönlendirici bir açıklama hisse hareketlerine yansımış hisse değeri 160 TL’lerden iki hafta içerisinde 250 TL’lere çıkmıştır.
Halka açık bir şirketin yönetim kurulunun başkanının yaptığı bu açıklama tamamıyla yalan çıkmıştır.
Yine birçok yatırımcı 100 yıllık camiayı temsil eden başkanın açıklamalarından ümitlenerek yeni hisseler edinmiş veya elindeki hisselerini mülkiyetinde tutmaya karar vermiştir.
Ayrıca iptal edilen ilk kararda piyasadaki hisse sayısı 100’e bölünecekti ve fiyatın düşüklüğü nedeniyle hisse fiyatları cazip olacaktı ancak Aysal ve ekibi küçük yatırımcının aleyhine bir yol seçerek sermayeyi 4 e bölmüşler küçük yatırımcı lehine çözüm beklerken, bedelli bedelsiz beraber bir sermaye artırımı beklentisi yaratıp, 250 TL ye fiyatları çıkartıp o tarihlerde olan Dernek genel kurulunda mali yeri olmamasına rağmen hisselerimiz geçici olarak geriledi bir daha bunun olacağını sanmıyorum diyerek yatırımcılara gelin buradan alın, o düşüş geçiciydi, tekrar eski yerine çıkacak intibaını vermiştir.
SPK bu donemde sessiz kalmış, manipülasyon suçlamasında bulunmamıştır.
4 –25 Ekim 2011 tarihinde Lig TV’ye Ünal Aysal'ın açıklaması: “Galatasaray’ın sermayesi yetersiz bir sermaye. Bir sürü sebepten dolayı artırmalıyız. Hisse senedi satıyorsak bunu alışveriş için kullanmıyoruz. Borç ödemek için kullanıyoruz. Sermaye artışını önümüzdeki günlerde yapacağız. Biz sattığımız değerlerden ya da altından almayı düşünüyoruz.” Bu şekilde hisse senetleri üzerinde baskı oluşturan açıklama yapılmıştır.
5 – Galatasaray Derneğinin, Galatasaray Şirketinin hakim ortağı olması ve yönetiminde tek başına söz sahibi olması küçük yatırımcıların haklarının korunamamasına yol açmaktadır. Zira Başkan Aysal ve ekibi Şirkete karşı olan yükümlülüklerini ihlal edip örtülü kazanç aktarımlarında bulunmaktadır.
Hakim ortağın yani Derneğin de başkanı olan Aysal, şirkette yapılacak tüm işlemleri önceden bilebilecek durumdadır ve bu şekilde henüz %10.000 oranına tekabül eden muazzam bedelli sermaye artırım haberi kamuoyuyla paylaşılmadan birkaç ay önce Dernek yönetim kurulu yüklü oranda (%30 a yakın) Şirket hissesini borsada satmıştır (üstelik hisse satmayı düşünmüyoruz açıklamalarına rağmen). Bu hareket SPK tarafından göz ardı edilmiştir. Bedelli sermaye artırımı yapılacağını bilen Dernek yüklü miktarda hisseyi elinden çıkararak büyük maddi kara geçmiş ve küçük yatırımcının gözünün yaşına bakılmayarak büyük bir dolandırıcılık suçu işlenmiştir. Bu fiillerden dolandırıcılık suçunun tüm unsurları mevcuttur.
6 –Faruk Süren Borsa’daki Şirketten 390 milyon hortumladıklarını beyan etmiş ve Aysal’ın da daha önce hisse operasyonları ile Galatasaray üzerinden kar payı aldığını yani bu işlerden çok iyi anladığını beyan etmiştir. İşte Süren’in açıklaması: “AIG bize mali disiplin de getirmişti. AIG olsaydı, biz halka açık bir şirketten, 390 milyon TL hortumlamak durumunda kalmazdık! SPK Kanununa aykırı davrandık! İsminin başında Galatasaray olduğu için, SPK yetkilileri müsamaha gösterdiler cezai mekanizmayı yürütmemek için! Ve “birleşin ki kurtulalım” dediler! Biz de kurtulalım, siz de kurtulun... 392 milyon, halka açık bir şirketten çekildi! Ve bunun neticesinde, birleşme bir zaruret oldu, yoksa yasal yaptırımlar var! Sonra da bu, övünç kaynağı oluyor!”
Skyturk 360 TV’de 6-17 Şubat 2012 tarihınde Ünal Aysal diyor ki:
“Bedelli sermaye artırımı sonrasında hisse değeri artabilecektir” Ancak rekor bedelli artırım neticesinde kasaya giren milyonlara rağmen hisse değeri daha da düşmüştür. Ayrıca yatırımcıları bu rekor bedelli artırımın iflastan korunmak için mecbur olduğundan bahisle tehdit ederken kendi sorumluluğunun farkında olduğunu söylemektedir. Ancak kendi yönetimi döneminde Şirket TT Arena Stadyumunu haksız ve fahiş bir yöntemle kiralamış zaten durumu iyi olmayan Şirketi 442 milyon gibi devasa bir borç yükü altına sokmuştur.
Aysal, hisse satışının hakim ortak olan Dernek açısından tek imkan olduğunu, Derneğin başka malvarlığı olmadığını söylemiştir. Hâlbuki Galatasaray Derneğinin gayrimenkulleri herkesçe bilinmektedir: Riva 1.175.000 metrekare arsa, Florya 22.627 metrekare arsa, Kuruçeşme 2.520 metrekare ada, Ali Sami Yen yanı Mecidiyeköy çadır arazisi 2.127 metrekare arsa, Erenköy de 3 lüks daire 550 metrekare daire. Ayrıca Aysal bu beyanlarının aksine hisse senetleri üzerinde işlem yapma yetkisi aldığı genel kurul toplantısında dilekçede arz edildiği üzere hisse satışı değil hisse reposu yapacaklarını beyan etmişti. Yani bir kez daha ahlaka aykırı olarak biz yatırımcıları aldatmıştır.
Aysal, birleşme sonrasında yatırımcıların şirketin her gün neyi var neyi yok gördüğünü, yatırımcıdan gizli hiç bir şey dönmediğini iddia etmektedir. Halbuki stad gelirlerinin %90’ının Şirkete değil de Derneğe ait olduğu iddiası birleşme gerçekleştikten sonra ancak 11 Ocak 2012 tarihinde kamuoyuyla paylaşılmıştır. Şirketin en büyük gelir kalemlerinden biri olan ve hisse senedi fiyatlarının 400 TL’lere varmasını etkileyen sebeplerden biri olan stad gelirlerinin büyük çoğunluğunun aslında şirkete ait olmadığı yatırımcıdan saklanmıştır. Farz edelim ki gerçekten bu gelirler Derneğe ait, peki neden Fenerbahçe'nin ödediği bedelin tam 3 katı ödenmiştir stad gelirlerinin kiralanması karşılığında.
Aysal TARİHİ İTİRAFTA bulunarak birleşme döneminde 91 milyon TL fazla değerleme yapıldığını söylemekte ve zamanında bunun SPK onay ve incelemesinden de geçtiğini ama SPK’nın hiçbir eylemde bulunmadığını acı acı itiraf etmektedir ve hemen akabinde de SPK ya öneri vermekte, bu yanlışlığı sorgulamayın, tam aksine bize hep onay hep destek verin ki hisse değeri daha da düşmesin yoksa bu da yatırımcıların elinden gidecek demektedir.
7 - Daha önceki yönetim kurulu üyeliği yapmış, Galatasaray kulübü üyesi sayın Mehmet Helvacı SPORX internet sitesindeki 1.11.2011 tarihli röportajında “GS 'ı yönetenler doğru konuşmak zorunda... Son Mali Genel Kurul'da hisseler ile ilgili bir yetki istendi ve bu hisselerin satılmayacağı söylendi. Tutanaklarda da bu var. Ancak şimdi ne yapıyorlar, hisseleri satmaya başladılar. Ben, Aysal ve yönetimini bundan dolayı şikayet etmem gerekir, ancak etmeyeceğim. Bu benim yapıma aykırı bir durum ancak bazı kriterler var. Bu kriterlerin başında, doğruluğundan emin olmadığım fakat doğru olabileceğini düşündüğüm bazı bilgiler geliyor. Bu bilgilerde de bu hisselerin bir Galatasaraylı tarafından alındığı ve bir süre sonra kulübe hibe edileceği söyleniyor. Tabii bunların hepsini soracağım. Bir Galatasaraylı bir Galatasaraylıya fayda sağlıyorsa bundan şikayet yerine gurur duymamız gerekiyor. Şayet öyleyse ben de gurur duyarım. Ona bana sormayın ancak herkes bu Galatasaraylının kim olduğunu tahmin ediyor. Gelen bilgiler ve konuşulanlar bir kişi üzerinden... Ancak bunların kesin bir şekilde ifade edemem ve sadece gelen bilgilerin olduğunu söyleyebilirim. Hisseler eğer bir kişide toplandıysa; o kişi de çıkıp açıklayacaktır. Buna mecburdur. Bazı yanlışlar yapılıyorsa da buna dur diyecek olan Galatasaraylılar vardır " şeklinde açıklama yapmıştır.
ŞİKAYET NEDENLERİ :
Bloomberg HT kanalında 7 Mart 2012 tarihinde alt yazı ile bildirilen açıklamada Aysal “bedellide küçük yatırımcıyı daha fazla koruyacak bir sistemde çalışıyoruz” beyanatında bulunmuştur. Bizzat yönetim kurulu başkanı tarafından yapılan böylesine mühim ve yönlendirici bir açıklama hisse hareketlerine yansımış hisse değeri 160 TL’lerden iki hafta içerisinde 250 TL’lere çıkmıştır.
RESMI DAVA DILEKCESI
________________________________________________________________________________
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
ŞİKAYET EDEN :
ŞİKAYET EDİLEN : Ünal Aysal (Galatasaray Spor Kulübü Derneği Başkanı ve Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı)
Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena
Huzur Mahallesi Seyrantepe-İstanbul
Tel:
212 305 1902 Faks:212 305 1948
SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık (5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun157-158.maddeleri) ve Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi (5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 164. maddesi)
SUÇ TARİHİ : 9 Temmuz 2011, 23 Ekim 2011, 25 Ekim 2011, 26 Ağustos-12 Aralık 2011
ŞİKAYET NEDENLERİ :
GALATASARAY SPORTİF SINAİ VE TİCARİ YATIRIMLAR A.Ş. ("GSRAY Şirketi") yatırımcısıyım. 14 Mayıs 2011 tarihinde Ünal Aysal ve ekibi Galatasaray Spor Kulübü Derneği (GSRAY Derneği) ve hemen arkasında da halka açık GSRAY Şirketi yönetimine geldiği sıralarda GSRAY Şirketine ait İMKB’de işlem gören hisselerin beher değeri 430 TL’leri görmüş idi. Yönetim değişikliğinin biz küçük yatırımcılar açısından ne gibi sonuçları olabileceğini görebilmek için başkan Aysal’ın beyanatlarını beklemeye başladık. Aşağıda detaylarını bulabileceğiniz beyanatlarında Ünal Aysal, 09.07.2011 tarihindeki Dernek genel kurulunda, kesinlikle hisse senedi satışı yapmayacaklarını, buna karşılık hisse senedi reposunu yapacaklarını yani hisseleri halka arz yerine bir kuruma emanet ederek geri alacaklarını beyan etmiştir. Aysal, Galatasaray Sportif A.Ş. hisseleriyle ilgili talep ettikleri yetkinin satış anlamına gelmediğini vurgularken, ''Talebimiz, hisselerin bankalara rehini veya hisse senedi reposu. Bu kesinlikle satış değil. Bankaya bir takım hisseyi vade sonunda aynı fiyatla geri almak suretiyle satıyoruz ve vade sonunda geri alıyoruz şeklindedir. Teknik olarak bir alış-satış muamelesi yapılıyor. Bununla ilgili çalışmalarımız sonuçlandı ve yetki alımı için bekletilmektedir. Yine belli bir miktar hisse senedinin piyasaya satımı ile borçların ödenmesi planı var ve nakit durumu düzelince yine bu hisseler piyasadan toparlanabilir. Ancak biz hisse satışını katiyetle önermiyoruz. Sadece repo işlemini planlıyoruz” demiştir. Bu sözleri TV kayıtlarında ve gazetelerde ve hatta GSRAY Derneği genel kurul tutanaklarında sabittir, bizim doğrudan bu tutanaklara ulaşma imkanımız yoktur ancak sayın savcılığınıza gazete küpürleri ekte sunulmuştur. Bu beyanatlara inanan ve bu şerefli makamın sahibine güvenmek zorunda olan biz bireysel küçük yatırımcılar, hisse değerindeki sebepsiz ve inanılmaz kayıplara anlam vermeye çalışırken ve daha ne olduğunun farkına bile varamadan Kamuyu Aydınlatma Platformuna düşen ve Galatasaray kulübünün yüklü oranda hisse satışı gerçekleştirdiğini bildiren haberlerle sarsıldık ve ne yazık ki dolandırıldığımızı fark ettik. Ancak iş işten geçmişti, zararımız %70 civarındaydı. Artık hisselerimizi satıp çıkmak telafisi olmayan bir zararı kabullenmek anlamına gelecekti ancak biz yuvaları, aileleri dağılan, psikolojisi yıkılan, büyük borç yükü altına sokulan, mağdur küçük yatırımcılar tüm bu aldatmacalara rağmen 100 yıllık şerefli bir camiaya güvenmeye ve belki de hatalarından dönebilirler diye beklemeye devam ettik.
Başkan Ünal Aysal'ın aşağıda detayları bulunan tüm bu fiilleri Türk Ceza Kanunu’nun 157-158. maddelerinde düzenlenmiş bulunan nitelikli dolandırıcılık suçunu ve Türk Ceza Kanunu’nun 164. Maddesinde düzenlenen şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi suçunu oluşturmaktadır zira kendisi Şirketin hakim ortağı olan Derneğin de yönetim kurulu başkanıdır ve Şirkete karşı özen ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek Dernek lehine faaliyetlerde bulunmuş, yalan, yanlış ve yanıltıcı beyanlarla hisse değerinin önce azalmasını ve yatırımcıların çıkış yapmasını engellemiş arkasından ise sözlerinin gerçeği yansıtmaması nedeniyle büyük zararlara maruz kalan ve bu nedenle hisseden çıkış yapamayan yatırımcıya IMKB tarihinin en fahiş bedelli sermaye artırımını hediye etmiştir. Görünürde %400 olan bedelli sermaye artırımı, rüçhan hakkı kullanım bedeli 1 TL yerine 25 TL olarak belirlendiğinden aslında %10.000’e tekabül etmektedir. Yani o sıralarda piyasa değeri 160 TL olan bir hisseyi elinde tutan biz yatırımcılardan her bir hissemiz için 100 TL talep edilmiştir. Akabinde çıktığı TV programında Aysal, sermaye artırımının ardından hisse değerinin artacağını açık açık söylemiş olup bu TV programının kayıtları da elimizde mevcuttur ve sayın Savcılığınıza sunulmuştur.. Bu yaptığı harekette açıkça dolandırıcılıktır, zira bu açıklamalarıyla insanların bedelli sermaye artırımına katılmasını teşvik etmiş, fiyatların belirli değerde kalmasını sağlamış ancak bu bedelli sermaye artırımından sonra hisse değeri kendisinin beyanlarıyla çelişkili şekilde düşmüşe devam etmiş ve kendisinin sözüne güvenerek hissenin çıkış yapmasını bekleyen yatırımcılar hisselerini elden çıkaramadan bir ikinci bedelli sermaye artırımı haberi de henüz 3 ay dahi geçmeden KAP ‘a 13 Eylül Perşembe günü düşmüştür. Kendisi aşağıda detaylıca anlatılmış hileli davranışlarda bulunmak suretiyle şahsımı ve elinde Galatasaray hisselerini bulunduran diğer yatırımcıları aldatmış ve bizleri zarara uğratarak Galatasaray Spor Kulübü Derneği’ni ve bizlerden gizli tutulan isimlerini bilemediğimiz ancak kişi ve kuruluşlara fayda sağlamıştır. Tüm bu hileli davranışlarla bizleri dolandırırken 158. Maddede belirtilen aşağıdaki nitelikli dolandırıcılık halleri de vuku bulmuştur:
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
Aşağıda Ünal Aysal’ın bu husustaki beyanatlarından alıntılar sayın savcılığınıza sunulmuştur
1 – GS Spor Kulübünün mali yönden güçlendirilmesi ve mevcut borçlarının ödenmesi için değişik arayışlar içinde bulunan Ünal Aysal Kulübün, (09.07.2011) tarihli Genel kurul toplantısında Hisse senedi reposu yapılması,%49 orana kadar hisse senedi satışı ve Riva arazisinin satışı konusunda yetki almıştır. Genel kuruldaki konuşmasında, Ünal Aysal, Galatasaray Sportif A.Ş. hisseleriyle ilgili talep ettikleri yetkinin satış anlamına gelmediğini vurgularken, ''Talebimiz, hisselerin bankalara rehini veya hisse senedi reposu. Bu kesinlikle satış değil. Bankaya bir takım hisseyi vade sonunda aynı fiyatla geri almak suretiyle satıyoruz ve vade sonunda geri alıyoruz şeklindedir. Teknik olarak bir alış-satış muamelesi yapılıyor. Bununla ilgili çalışmalarımız sonuçlandı ve yetki alımı için bekletilmektedir. Yine belli bir miktar hisse senedinin piyasaya satımı ile borçların ödenmesi planı var ve nakit durumu düzelince yine bu hisseler piyasadan toparlanabilir. Ancak biz hisse satışını katiyetle önermiyoruz. Sadece repo işlemini planlıyoruz” demiştir. Bu açıklamaya rağmen 800 bin adet hisse satışı yapılmıştır. Buna ilişkin resmi kayıtlar sayın savcılığınızın talebi halinde makamınıza sunulacaktır.
Genel kurulan aldığı yetkiyle harekete geçen Aysal başkanlığındaki yönetim, genel kurulda hisse senedi yapmayacağına dair verdiği sözü unutup, Spor kulübünün %83,38 oranında sahibi olduğu GS SPORTİF San.ve Tic. AŞ ye ait hisse senetlerini borsada satmaya başlamıştır. Son olarak KAP a gönderilen 13.12 2011 tarihli yazıda yapılan satışlar sonucu GS Spor Kulübünün sermayesindeki paylarının %55,03 e düştüğünü bildirmiştir.26 Ağustos-12 Aralık tarihleri arasındaki dört aylık dönemde 802 bin 456 adet hisse satışı gerçekleştirilmiş, bu satıştan 168 milyon lira gelir elde edilmiş, hisse satışlarının sonucunda, GS Spor Kulübü Derneği’nin, Sportif AŞ’deki payı yüzde83,38’den yüzde 55.03’e inerken, şirketin halka açıklık oranı da yüzde16,61’den 45’e yükselmiştir. Bu denli büyük oranda hisse satışı piyasada biz küçük yatırımcıların elinde bulunan senetlerin değerini 400 TL civarlarından 180 TL civarlarına kadar düşürmüştür. Halbuki yukarıda bilginize sunulduğu üzere Aysal kesinlikle hisse satışını düşünmediklerini beyan etmiştir.
2 - İstanbul Kongre Merkez’inde Sn. Ünal Aysal'ın açıklaması: ''Biz sizden hisse senedi satışı veya repo istedik. Bunu yüzde 11'le sınırlı olarak istedik. Ucu açık, sınırsız değil. Zaten geçmişte yüzde 38 için bu yetki verilmiş ve kullanılmış. Bizim yetkimiz yüzde 11 ile sınırlı.” Açıklamasına rağmen %25,66 oranında satış yapılmıştır.
3 - 23 Ekim 2011 tarihinde Telegol programında Sn. Ünal Aysal'ın açıklaması: "Galatasaray'ın paraya ihtiyacı yok, hele benim parama hiç ihtiyacı yok." Açıklamasına rağmen yatırımcılardan hisse başı 99 TL bedelli sermaye arttırımı parası istenmiştir. Şimdi de hisse başı 30 TL istenmektedir. Galatasaray’ın Aysal gibi devasa servete sahip bir kişinin parasına ihtiyacı yokken çocuklarının rızkını borsada yatırıp 3 kuruş gelir elde etmeye çalışan bir küçük yatırımcıların parasına mı ihtiyacı vardır. Ayrıca dolandırıcılık yapıldığının bir diğer kanıtı da %9.900 oranında belirlenen Şubat 2012’deki ilk bedelli sermaye artırımı kararından vaz gecildiği ve kayıtlı sermaye sistemine geçilmesine karar verildiğine dair yönetim kurulu açıklamasından sonra yatırımcılara daha uygun bir sermaye artırımı yapılacağı yönünde medyaya haberler sızdırılmıştır. Ekte ekran görüntüsü sunulan, bizzat başkan Ünal Aysal’a ait olan ve Bloomberg HT kanalında 7 Mart 2012 tarihinde alt yazı ile bildirilen açıklamada Aysal “bedellide küçük yatırımcıyı daha fazla koruyacak bir sistemde çalışıyoruz” beyanatında bulunmuştur. Bizzat yönetim kurulu başkanı tarafından yapılan böylesine mühim ve yönlendirici bir açıklama hisse hareketlerine yansımış hisse degeri 160 TL’lerden iki hafta içerisinde 250 TL’lere çıkmıştır. Halka açık bir şirketin yönetim kurulunun başkanının böyle bir açıklama yapmasının ne kadar etik olduğu bir yana bu açıklama tamamiyle yalan çıkmıştır. Zira Aysal bu defa %400 bedelli sermaye artırımına gitmiş ancak rüçhan hakları bir önceki bedelli artırım kararındaki 1 TL nin aksine 25 TL den kullandırılmıştır. Yani iptal ettiği karara göre bir hisse için 99 TL ödemek zorunda olan biz küçük yatırımcılar bu sefer 100 TL yatırmak zorunda kaldık. Yine birçok yatırımcı 100 yıllık camiayı temsil eden başkanın açıklamalarından ümitlenerek yeni hisseler edinmiş veya elindeki hisselerini mülkiyetinde tutmaya karar vermiştir. Ayrıca iptal edilen ilk kararda piyasadaki hisse sayısı 100’e bölünecekti ve fiyatın düşüklüğü nedeniyle hisse fiyatları cazip olacaktı ancak Aysal ve ekibi küçük yatırımcının aleyhine bir yol seçerek sermayeyş 4 e bölmüşler küçük yatırımcı lehine çözüm beklerken, bedelli bedelsiz beraber bir sermaye artırımı beklentisi yaratıp, 250 tl ye fiyatları çıkartıp o tarihlerde olan Dernek genel kurulunda mali yeri olmamasına rağmen hisselerimiz geçici olarak geriledi bir daha bunun olacağını sanmıyorum diyerek yatırımcılara gelin burdan alın, o düşüş geçiciydi, tekrar eski yerine çıkacak intibaını vermiştir. Huzurunuzda soruyoruz ki bu mudur küçük yatırımcıyı korumak? SPK neden sessiz kalmış, manipülasyon suçlamasında bulunmamıştır? Bu açıklamanın yer aldığı TV programının ilgili kısmının ekran grüntüsü işbu dilekçe ekinde huzurunuza sunulmuştur.
4 – Ekte sayın savcılığınıza sunulun, 25 Ekim 2011 tarihinde Lig Tv’ye Sn. Ünal Aysal'ın açıklaması: “Galatasaray’ın sermayesi yetersiz bir sermaye. Bir sürü sebepten dolayı artırmalıyız. Hisse senedi satıyorsak bunu alışveriş için kullanmıyoruz. Borç ödemek için kullanıyoruz. Sermaye artışını önümüzdeki günlerde yapacağız. Biz sattığımız değerlerden ya da altından almayı düşünüyoruz.” Bu şekilde hisse senetleri üzerinde baskı oluşturan açıklama yapılmıştır
5 – Galatasaray Derneğinin, Galasaray Şirketinin hakim ortağı olması ve yönetiminde tek başına söz sahibi olması biz küçük yatırımcıların haklarınının korunamamasına yol açmaktadır. Zira başkan Aysal ve ekibi Şirkete karşı olan yükümlülüklerini ihlal edip örtülü kazanç aktarımlarında bulunmaktadır. Hakim ortağın yani Derneğin de başkanı olan Aysal, şirkette yapılacak tüm işlemleri önceden bilebilecek durumdadır ve bu şekilde henüz %10.000 oranına tekabül eden muazzam bedelli sermaye artırım haberi kamuoyuyla paylaşılmadan birkaç ay önce Dernek yönetim kurulu yüklü oranda (%30 a yakın) Şirket hissesini borsada satmıştır (üstelik hisse satmayı düşünmüyoruz açıklamalarına rağmen). Bu hareket SPK tarafından göz ardı edilmiştir. Bedelli sermaye artırımı yapılacağını bilen Dernek yüklü miktarda hisseyi elinden çıkararak büyük maddi kara geçmiş ve küçük yatırımcının gözünün yaşına bakılmayarak büyük bir dolandırıcılık suçu işlenmiştir. Bu fiillerden dolandırıcılık suçunun tüm unsurları mevcuttur.
6 – Ekte sayın Savcılığınıza sunulan kopyasında Faruk Süren Borsa’dan 390 milyon hortumladıklarını beyan etmiş ve Aysal’ın da daha önce hisse operasyonları ile Galatasaray üzerinden kar payı aldığını yani bu işlerden çok iyi anladığını beyan etmiştir. İşte Süren’in açıklaması: “AIG bize mali disiplin de getirmişti. AIG olsaydı, biz halka açık bir şirketten, 390 milyon TL hortumlamak durumunda kalmazdık! SPK kuruluna aykırı davrandık! İsminin başında Galatasaray olduğu için, SPK yetkilileri müsamma gösterdiler cezai mekanizmayı yürütmemek için! Ve “birleşin ki kurtulalım” dediler! Biz de kurtulalım, siz de kurtulun... 392 milyon, halka açık bir şirketten çekildi! Ve bunun neticesinde, birleşme bir zaruret oldu, yoksa yasal yaptırımlar var! Sonra da bu, övünç kaynağı oluyor!”
6 -17 Şubat 2012 tarihli, Skyturk 360 TV’de Yönetim kurulu başkanı Ünal Aysal’ın açıklamalarına ilişkin açıklamalarıdır:
Videonun 11 ila 12. dakikasında Aysal bedelli sermaye artırımının sonrasında hisse değerinin artabileceği yönünde yatırımcıya umut verirken, rekor bedelli artırım neticesinde kasaya giren milyonlara rağmen hisse değeri daha da düşmüştür. Ayrıca yatırımcıları bu rekor bedelli artırımın iflastan korunmak için mecbur olduğundan bahisle tehdit ederken kendi sorumluluğunun farkında olduğunu söylemektedir. Ancak dilekçemiz içerisinde açıkça belirtildiği üzere kendi yönetimi döneminde Şirket TT Arena Stadyumunu haksız ve fahiş bir yöntemle kiralamış zaten durumu iyi olmayan Şirketi 442 milyon gibi devasa bir borç yükü altına sokmuştur.
13 ve 14. Dakika arasında Aysal, hisse satışının hakim ortak olan Dernek açısından tek imkan olduğunu, Derneğin başka asseti (malvarlığı) olmadığını söylemiştir. Hâlbuki GSRAY Derneğinin gayrimenkulleri herkesçe bilinmektedir: Riva 1.175.000 metrekare arsa, Florya 22.627 metrekare arsa, Kuruçeşme 2.520 metrekare ada, Ali Sami Yen yanı Mecidiyeköy çadır arazisi 2.127 metrekare arsa, Erenköy de 3 lüks daire 550 metrekare daire. Ayrıca Aysal bu beyanlarının aksine hisse senetleri üzerinde işlem yapma yetkisi aldığı genel kurul toplantısında dilekçede arz edildiği üzere hisse satışı değil hisse reposu yapacaklarını beyan etmişti. Yani bir kez daha ahlaka aykırı olarak biz yatırımcıları aldatmıştır.
17. dakikada Aysal, birleşme sonrasında yatırımcıların her gün tüm rakamları gördüğünü, şirketin her gün neyi var neyi yok gördüğünü, yatırımcıdan gizli hiç bir şey dönmediğini iddia etmektedir. Halbuki stad gelirlerinin %90’ının Şirkete değil de Derneğe ait olduğu iddiası birleşme gerçekleştikten son kamuoyuyla 11 Ocak 2012 tarihinde paylaşılmıştır. Şirketin en büyük gelir kalemlerinden biri olan ve hısse senedi fiyatlarının 400 TL’lere varmasını etkileyen sebeplerden biri olan stad gelirlerinin büyük çoğunluğunun aslında şirkete ait olmadığı iddiası nasıl oluyor da yatırımcıdan saklanmıştır. Farzedelim ki gerçekten bu gelirler Derneğe ait, peki neden Feberbahçenin aynı işlem için ödediği bedelin tam 3 katı ödenmiştir stad gelirlerinin kiralanması karşılığında.
23. ve 26. Dakikalar arasında sayın Aysal TARİHİ İTİRAFTA bulunarak birleşme döneminde 91 milyon TL fazla değerleme yapıldığını söylemekte ve zamanında bunun SPK onay ve incelemesinden de geçtiğini ama SPK’nın hiçbir eylemde bulunmadığını acı acı itiraf etmektedir ve hemen akabinde de SPK ya öneri vermekte, bu yanlışlığı sorgulamayın, tam aksine bize hep onay hep destek verin ki hisse değeri daha da düşmesin yoksa bu da yatırımcıların elinden gidecek demektedir.
7 - Daha önceki yönetim kurulu üyeliği yapmış, Galatasaray kulübü üyesi sayın Mehmet Helvacı SPORX internet sitesindeki 1.11.2011 tarihli röportajında ''Aslında Ünal Aysal ve yönetimini de şikayet etmem gerekiyor ancak bunu yapmayacağım. Ancak şikayet etme durumum bu sebeplerden dolayı değil. GS 'ı yönetenler doğru konuşmak zorunda... Son Mali Genel Kurul'da hisseler ile ilgili bir yetki istendi ve bu hisselerin satılmayacağı söylendi. Tutanaklarda da bu var. Ancak şimdi ne yapıyorlar, hisseleri satmaya başladılar. Ben, Aysal ve yönetimini bundan dolayı şikayet etmem gerekir, ancak etmeyeceğim. Bu benim yapıma aykırı bir durum ancak bazı kriterler var. Bu kriterlerin başında, doğruluğundan emin olmadığım fakat doğru olabileceğini düşündüğüm bazı bilgiler geliyor. Bu bilgilerde de bu hisselerin bir Galatasaraylı tarafından alındığı ve bir süre sonra kulübe hibe edileceği söyleniyor. Tabii bunların hepsini soracağım. Bir Galatasaraylı bir Galatasaraylıya fayda sağlıyorsa bundan şikayet yerine gurur duymamız gerekiyor. Şayet öyleyse ben de gurur duyarım. Ona bana sormayın ancak herkes bu Galatasaraylının kim olduğunu tahmin ediyor. Gelen bilgiler ve konuşulanlar bir kişi üzerinden... Ancak bunların kesin bir şekilde ifade edemem ve sadece gelen bilgilerin olduğunu söyleyebilirim. Hisseler eğer bir kişide toplandıysa; o kişi de çıkıp açıklayacaktır. Buna mecburdur. Bazı yanlışlar yapılıyorsa da buna dur diyecek olan Galatasaraylılar vardır "şeklinde açıklama yapmıştır.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda sunduğum nedenlerle, yuvaları, aileleri dağılan, çocuklarının rızkını, eşlerinin güvenini kaybeden, psikolojileri ve Türk Sermaye Piyasalarına, SPK’ya güveni zedelenen küçük yatırımcılardan biri olarak, aylardır beklediğimiz adaletin Yüce Türk mahkemeleri, yargıçları ve savcıları tarafından tesis edilmesi ve yüce Türk Devleti’nde adaletin sadece zenginler için değil mağdur ve mazlumlar için de bir hak olduğunun bir kez daha kanıtlanması amacıyla, Ünal Aysal hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157-158. ile 164. maddelerinde düzenlenmiş bulunan nitelikli dolandırıcılık ve şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi suçundan ötürü kamu davası açılmasını ve güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını sayın savcılığınızdan saygı ile arz ve talep ederim.
Tarih
EKLER
:
1- KAP’tan
edinilmiş Yönetim Kurulu kararları ile Derneğe ait hisse satış bildileri ve
diğer bildirileri
2- Şirket
Birleşme Evrakları
3- Haber
küpürleri
"Aysal, hisseleri alanların bilinmesi gerektiği yönündeki açıklaması nedeniyle Hayrettin Kozak'a, ''Hisse senedi satışları, satıp kurtulmak anlamına gelmiyor. Bir master plan dahilinde, devamı olan bir program içinde yapılan satışlardır. Lütfen bunu hepimiz anlayalım. Bugün size bazı detayları, bilgileri veremiyorsam, sebebi sadece kanuni sınırlamalardan gelmektedir. Sadece satıp kurtulmadık, sadece 125 milyon lirayı kasaya koymak için de satmadık. Kimlere verilmiştir, kimler almıştır?. Hisse alan 15 bin hissedarın kimler olduğunu bilgisayardan bakıp inceleyebilirsiniz. Buyurun bakın'' dedi."
YanıtlaSilhttp://www.sabah.com.tr/SabahSpor/Galatasaray/2012/03/31/unal-aysal-ozur-diledi
güya aysal hisse senetlerini satarken ve sonrasında bedelli üstüne bedelli yapacağını önceden planlamamıştı ama geçen sene mali kurulda bir soru üstüne yukarıdaki cevabı vermişti bu cevapta manipülasyon yaptığının delilidir.söz uçar ama yazı kalır aysal.spk kendi mevzuatına göre aysala gerekli cezayı vermelidir.