GALATASARAY Kulübü Aleyhine açılan SERMAYE ARTIRIMININ İPTALİ Davaları neticesinde, Sermaye Piyasası Kurulu bu Basvuruyu NET olarak REDDETTIKTEN sonra, gündemimizde
STAD HASILAT PAYLAŞIMI ve buna bağlı BİLET SATIŞ İŞLEMLERİNİN İPTALİ ve YOK SAYILMASI davaları var
DAVACILAR aşağıda tam metnini sunduğumuz dilekçe ile NE ANLATIYOR ve NE İSTİYORLAR bakalım:
İSTEDİKLERİ Toplu Olarak :
1 Hasılat paylaşım mutabakatının iptali
2 Hasılat paylaşım sözleşmesinin iptali
3 Koltuk devrinin iptali
4 Pazarlama gelir devrine dair tüm sözleşmeler ve ilgili tüm işlemlerin iptali
5 Stad gelirlerinin % 90 - % 10 oranında Paylaşım kararlarının iptali
6 Biletlerin 15 yıllığına 442.907.750.TLye satın alınması kararının iptali
7 30/10/2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan Yönetim Kurulu ve denetim Kurulu kararlarının ibrası kararlarının iptali
8 Birleşme ile ortadan kalkan Futbol A.Ş.'nin bu konulardaki tüm Yönetim Kurulu kararları ve işlemlerinin iptali
9 Türk Telekom Arena Stadyumu gişe gelirleri ile izletme ve pazarlama hak sahipliğinin hüküm altına alınması,
Peki Bunları Talep etmelerinin sebebi ne ?
DAVA KONUSU OLAYLARIN OZETI
Galatasaray Kulübünün UEFA kriterlerine uygun olarak 3 şirketi vardı GS Sportif A.Ş.; GS Futbol A.Ş. ve GS Stad A.Ş.
GS Sportıf AS 2002 yılında hisselerini, halka arz etmiştir. Hisseler 2002 yılından bu yana İMKB’de işlem görmektedir.
Daha Sonra Galatasaray Stad A.Ş. ile Galatasaray Futbol A.Ş. birleşmiş; bir sonraki aşamada da bu birleşen Şirket Galatasaray Sportif A.Ş. ile birleştirilmiştir. Galatasaray Kulübü, Galatasaray Sportif A.Ş. nin hakim ortağıdır
Birleşme işlemi Eylül 2010’da tamamlanmıştır. Birleşme öncesi tarafların mali tablolarına göre GS Sportif A.Ş.nin Özkaynakları: 312.576.910 TL Dönem Karı: 61.982.282 TL’dir. Buna karşı Futbol A.Ş.’nin Özkaynakları: eksi 208.696.371 TL Dönem Zararı: 122.654.660 TL’dir. Böylece birleşme sonrası Futbol A.Ş.’yi devralan GS Sportıf A.Ş.nin Özkaynakları, 19.760.131 TL’ye düşmüş dönem karı ise 60.856.895 TL’lık zarara dönüşmüştür.
VARAN 1.. KARLI BİR ŞİRKET BÜYÜK ZARARDA OLAN ŞİRKETİ DEVRALIYOR VE SERMAYEYİ KEDİYE YÜKLÜYOR…
Daha sonra…
GS Sportıf A.Ş. ile GS Futbol A.Ş. arasında 14.05.2010 tarihinde imzalanan devir protokolü ile 17.05.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Galatasaray Profesyonel A Takımı ve Futbol Akademisi’nin toplam 245.200.000 TL bedelle tüm hak ve borçları ile GS Sportif A.Ş. Şirketi tarafından satın ve devralındığı açıklanmıştır.
VARAN 2 … GS SPORTİF A.Ş., sermayesinin 100 katı bir bedel ödeyerek profesyonel bir futbol takımını satın alıyor.. Hem de tüm BORÇLARI ile birlikte
Daha Sonra…
Mantık ve hukuk gereği, Stad A.Ş. de olan Üst Hakkı Kullanım hakkı yani Stad gelirleri, ilk birleşmede Futbol A.Ş.’ye, daha sonra da Sportif A.Ş. ye geçmesi gerekmektedir. Yani Stad GS Sportif A.Ş. ye ait olması gerekirken Galatasaray Kulübü tarafından TOKİ’ye devrediliyor
VARAN 3 .. Sportif A.Ş. kendisinin kullanım hakkına sahip olduğu Ali Sami Yen’in TOKİ’ye devredilmesine ses çıkarmıyor
Daha Sonra…
TOKİ’ye verilen stadın dolayısıyla ARENA ‘nın hakkının da GS Sportif A.Ş’ye ait olması gerekirken Galatasaray Kulübüne kaydedilmiş ve bunun karşılığında GS Sportif A.Ş.ye hiçbir karşılık ödenmemiştir. Muhtelif başvurulara rağmen Sermaye Piyasası Kurulu bu konuda bu yönüyle Galatasaray Sportif A.Ş. de herhangi bir inceleme yapmamıştır.
VARAN 4… Birleşmeler gereği Türk Telekom ARENA’nın GS Sportif A.Ş. ye ait olması gerekirken, GS Kulübü tarafından el koyuluyor
Daha Sonra…
Şirketlerin Birleşme sözleşmesinde Müsabaka gelirlerinin birleşen şirketin olacağı açıkça belirlenmiştir. Birleşen şirketlerin ana sözleşmelerinde de stad gelirlerinin devredileceğine ilişkin bir düzenleme yoktur. Ancak birleşme işlemleri tamamlandıktan sonra Galatasaray Kulübü Kamuoyu Aydınlatma Platformuna (KAP) açıklama yaparak Stad gelirlerinin % 90’ının Kulübe %10 unun davalı Sportif A.Ş.’ye verileceği bildirimini yapmıştır.
VARAN 5… Stad Gelirlerinin % 90 ‘ına daha önce Kamuya yapılan hiç bir bildirimde yer almamışken Galatasaray Kulübü tarafından el koyulmuştur
Daha Sonra…
Yapılan % 90 * % 10 paylaşımın getireceği menfaatlerden biri de, Devlete - Malıyeye KDV yi eksik ödemek için bilet alan taraftarların bilet bedeli olarak ödediği ücretin %10 una bilet bedeli faturası %90 ına dernek bağış makbuzu verilmesidir
VARAN 6 … Galatasaray Sportif A.Ş. ve Galatasaray Kulübü işbirliği yaparak uyduruk ve eski tarihli bir protokolle Devletten vergi yatırımcıdan Kar kacırmaktadırlar
Daha Sonra…
Bu açıklama yapılmadan önce, %17 si halka açık olan GS Sportif A.Ş.nin %28 lik ilave kısmı Genel Kurulda repo yapacağız diyerek yetki alınarak Galatasaray Kulübü tarafından halka satılmış; halka açıklık oranı % 45 e ulaşmıştır
VARAN 7.. Birleşme sonrası Stad gelirlerinin normal olarak GS Sportif A.Ş. de birleşeceğini düşünen yatırımcılardan bilgi gizlenerek hisse fiyatları Borsada yükseltilmiş, hiçbir açıklama yapmadan görülen en yüksek fiyatlardan % 28 hisse halka satılmıştır..
Daha Sonra…
GS Sportif A.Ş. yönetimi ve GS Kulübü yönetimi aynı kişiler olduğundan yatırımcılar önemsenmeden müsabaka gelirleri bedelsiz olarak kulübe aktarılmış; ancak bu yetmemiş, Kulüp Yönetimi TT Arena stadının 2014-2030 yılları arasındaki tribün koltuk gelirlerini 442.907.750.TL karşılığında GS Sportif A.Ş. ye satmıştır.
VARAN 8 … GS Sportif A.Ş. zaten kendisine ait olması gereken biletleri 17 yıllığına GS Kulübünden satın almış ve borçlanmıştır
Daha Sonra…
Galatasaray Kulübü, 442.907.750TL hayali alacağını tahsil etmek amacıyla Mayıs 2012’de %25.000 oranında sermaye artırımına gitmiş; % 55 hissesi karşılığında koyması gereken Nakit katılım payını koymamıştır
VARAN 9 … Küçük yatırımcı sermaye artırımına nakit koymuş, ancak GS Kulübü koyması gereken yaklaşık 230.000.000 TL parayı koymamış ve hayali alacaklarını tahsil etmiştir
Daha Sonra…
Kulüp kendi hisselerini sattıktan sonra hasılat paylaşımı açıklamasını yapmış, Borsada herkes hisselerini satışa geçmiş, daha sonra açıkladığı tarihin en yüksek sermaye artırımı ile de hissedarların ödeyemeyeceği rakamlar istemiş, hisse değerlerinin iyice düşmesi sağlanarak spekülatörler aracılığıyla düşük fiyattan belli kişilerin bu hisseleri toplamasının yolu açılmıştır.
VARAN 10 … Galatasaray Kulübü bilgi gizleyerek en yüksek fiyatlardan sattığı hisselerin fiyatlarını, yaptığı açıklama ve Mayıs 2012 sermaye artırımı ile düşürmüş ve bu hisselerin düşük fiyattan topklanmasına yol açmıştır
Daha Sonra…
Galatasaray Kulübü ve hakim ortağı olduğu GS Sportif A.Ş., Eylül 2012 de % 3.000 lik yeni bir sermaye artırımı kararı almışlardır. Burada da amaç, Kulübün hala tahsil edemediği hayali alacakları ( 328.000.000 TL) , nakit sermaye artırımına da katılmadan tahsil etmek ve GS Sportif küçük yatırımcılarının parasına el koymaktır
Buna VARAN 11 demeyeceğiz Çünkü Eylül 2012 den 1 Şubat 2013 tarihine kadar verilen mücadelemizle SERMAYE PİYASASI KURULU nun bu başvuruyu REDDETMESINI sağladık. Yenisini de yapamayacakları kurallar getirttik.
Bütün bu olaylar, usulsüzlükler ve Hukuka ve Ticarete aykırı İşlemler neticesinde neleri talep ediyorlar
1 Hasılat paylaşım mutabakatının iptali
2 Hasılat paylaşım sözleşmesinin iptali
3 Koltuk devrinin iptali
4 Pazarlama gelir devrine dair tüm sözleşmeler ve ilgili tüm işlemlerin iptali
5 Stad gelirlerinin % 90 - % 10 oranında Paylaşım kararlarının iptali
6 Biletlerin 15 yıllığına 442.907.750.TLye satın alınması kararının iptali
7 30/10/2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan Yönetim Kurulu ve denetim Kurulu kararlarının ibrası kararlarının iptali
8 Birleşme ile ortadan kalkan Futbol A.Ş.'nin bu konulardaki tüm Yönetim Kurulu kararları ve işlemlerinin iptali
9 Türk Telekom Arena Stadyumu gişe gelirleri ile izletme ve pazarlama hak sahipliğinin hüküm altına alınması
Bu taleplerin neticesinde Onceki Stad Hasılat Paylaşımı ve Protokolü iptal edilirse, Stad GS Sportif A.Ş. ye geçecek, daha önce GS Kulübünün el koyduğu biletler ve Stadın tüm gelirleri GS Sportifin olacak, GS Kulübüne biletler karşılığı ödenen tüm paralar geri alınacak, bu sebeple GS Kulübüne olan borçlar silinecek, ve Yönetim Kurulu ibra edilmeyecek.
Davanın uzun süreceğini sanıyoruz. Ama sonuçları GALATASARAY KULÜBÜ için KIYAMET neticelerini doğuracaktır.
Allah Yardımcıları olsun...
İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
SAYIN BAŞKANLIĞI’NA
Kayıtlı Sermeye Sisteminde Yönetim Kurulu’nun Aldığı
Stad Gelirlerinin paylaşımı karlarının iptali Davasıdır
30/10/2012 Tarihli Genel Kurul toplantısının Yönetim Kurulunun ibrası başlıklı 5 maddesinin iptali
Vekili :
Davalılar : Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş. (Şirket) (Vergi No: 3880113336)
Huzur Mahallesi Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena Seyrantepe-İstanbul Tel: 212 305 1902 Faks:212 305 1948
Dava Konusu : Kanun hükümlerine, dürüstlük kuralına, ortaklar arasında eşitlik prensibine ve Şirket ana sözleşmesine aykırı olan kararlara konu hasılat paylaşım mutabakatı, hasılat paylaşım sözleşmesi, koltuk devri, pazarlama gelir devrine dair tüm sözleşmeler ve ilgili tüm işlemlerin STAD GELİRLERİNİN %90 A %10 ORANINDA PAYLAŞIMI kararlarının Yokluğunun tespiti ve /veya iptalini ve 15 YILIĞINA 442.907.750.TL YE SATIN ALINMASI kararının yokluğunun tespit ve/veya iptalini,
30/10/2012 tarihli gene kurul toplantısında alınan Yönetim Kurulu ve denetim Kurulu kararlarının ibrası kararlarının iptalini
Talep Sonucu : Kanun hükümlerine, dürüstlük kuralına, ortaklar arasında eşitlik prensibine ve Şirket ana sözleşmesine aykırı olan Yönetim kurulu kararlarının ve kararlara konu hasılat paylaşım mutabakatı, hasılat paylaşım sözleşmesi, koltuk devri, pazarlama gelir devrine dair tüm sözleşmeler ve ilgili tüm işlemlerin, birleşme ile ortadan kalkan Futbol A.Ş.'nin bu konulardaki tüm Yönetim Kurulu kararları ve işlemlerinin geçersizliğinin tespiti ve/veya iptali ile Türk Telekom Arena Stadyumu gişe gelirleri ile izletme ve pazarlama hak sahipliğinin hüküm altına alınması, Yönetim Kurulunun İbra edilmesine ilişkin Genel Kurul Kararının iptali
Hukuki Sebepler :Sermaye Piyasası Kanunu 12/6, eski 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 382, 383 ve 384 ve vd. hükümleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 357, 391, 445, 446 ve 449 madde hükümleri ile Türk Medeni Kanun ve Türk Borçlar Kanunu ve ilgili diğer kanun ve düzenlemeler ve hükümler
DAVA KONUSU OLAYLAR :
Galatasaray Spor Kulübü Derneğinin, (Galatasaray Spor Kulübü/Spor Kulübü veya Hakim Ortak) Dünyadaki uygulamalara paralel olarak aldığı şirketleşme ve halka açılma kararı neticesinde Spor Kulübü’nün kurucusu olduğu Davalı Şirket, 2002 yılında hisselerini, 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve sermaye piyasası mevzuatı hükümleri çerçevesinde halka arz etmiştir. Halka arz sonrasında Davalı Şirket hisseleri 2002 yılından bu ayana İMKB’de işlem görmektedir.
Galatasaray Spor Kulübü, UEFA kriterlerine uyum amacıyla ayrı bir şirket olarak Galatasaray Spor ve Futbol İşletmeciliği A.Ş.’yi kurmuştur.
Galatasaray Futbol A.Ş.'nin kurulmasından sonra Galatasaray Spor Kulübü Derneği, 2004-2005 sezonundan itibaren geçerli olacak UEFA Lisans Kriterlerine uyum amacıyla, kendi bünyesinde bulunan stat gişe gelirleri ve Davalı Şirket uhdesinde bulunan Futbol Takımının medya, sponsorluk, reklam, isim hakkı ve UEFA performans gelirleri hariç geriye kalan tüm profesyonel futbol gelir ve giderlerini Galatasaray Futbol A.Ş.'ye devretme kararı aldığını; Davalı Şirket de söz konusu devrin Şirket faaliyetleri ve gelirleri üzerinde hiçbir etkisi olmadığını kamuya 20/02/2004 tarihinde duyurmuştur.
Söz konusu devir ile birlikte Kulüp, aynı zamanda sahip olduğu Davalı Şirket hisselerini ve İzah namede belirtilen taraf olduğu Futbol Kira Sözleşmelerini de Galatasaray Futbol A.Ş.'ye 02/03/2004 te devretmiştir.
Söz konusu devirler ile ilgili olarak Davalı Şirket Yönetim Kurulu, 12/3/2004 tarihinde“Tüm bu işlemler sonucunda Şirketimizin a. Mevcut gelir kalemlerinde bir değişme olmayacağı, b. Mevcut gider kalemlerinin yapısının değişmeyeceği, c. Önceki yıllarda olduğu gibi, her yıl dağıtılabilecek azami karın dağıtılacağı, d. Hiçbir şekilde borçlandırılmayacağının ilgili yatırımcı kişi ve kuruluşlara taahhüt edilmesi hususunda” karar almış ve bu kararı kamuya duyurmuştur.
GALATASARAY Stad A.Ş. Galatasaray Futbol A.Ş. devredildi. Stad A.Ş. de sermaye azaltımı yoluna gidilmiş ve Futbol A.Ş. hakim ortak iken üst hakkının kullanım hakkı devir nedeniyle de davalıya geçmesi gerekir.
Söz konusu devirlerden sonra Futbol A.Ş. ile davalı şirket birleşmiştir. Şirketin hakim ortağı Galatasaray Sportif A.Ş. ve Galatasaray Sportif A.Ş.'nin hakim ortağı ise Galatasaray Spor Kulübü olmuştur.
Tüm hak ve borçlar Galatasray Sportif Sınai ve Yatırımlar A.Ş. e geçmiştir. Ali Sami Yen Stadının üst kullanım hakkı da buna dahildir.
Birleşme işlemi Eylül 2010’da tamamlanmıştır. Birleşme öncesi tarafların mali tablolarına göre Davalı Şirketin Özkaynakları: 312.576.910 TL Dönem Karı: 61.982.282 TL’dir. Buna karşı Futbol A.Ş.’nin Özkaynakları: eksi 208.696.371 TL Dönem Zararı: 122.654.660 TL’dir . Böylece birleşme neticesinde Futbol A.Ş.’yi devralan Davalı Şirketin Özkaynakları, 19.760.131 TL’ye düşmüş dönem karı ise 60.856.895 TL’lık zarara dönüşmüştür.
14.05.2010 tarihinde yapılan duyuru ile Şirketi ile GS Futbol A.Ş. arasında 14.05.2010 tarihinde imzalanan devir protokolü ile 17.05.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Galatasaray Profesyonel A Takımı ve Futbol Akademisi’nin toplam 245.200.000 TL bedelle tüm hak ve borçları ile Şirketi tarafından satın ve devralındığı açıklanmıştır.
Türk Telekom Arena Stadı Ali Sami Yen Stadının TOKİ’ye devredilmesi karşılığında TOKİ tarafından yapılarak teslim edilmiştir. TOKİ’ye verilen stadın üst kullanım hakkı davalı şirkette iken yeni stadın üst kullanım hakkında Davalı şirkete ait olması gerekirken her nasılsa aynı kişileri de yönetiminde olduğu Galatasaray Spor Kulübü Derneğine kayıt edilmiş ve bunu karşılığında şirkete hiçbir karşılık ödenmemiştir. Muhtelif başvurulara rağmen Sermaye Piyasası Kurulu bu konuda bu yönüyle Galatasaray Sportif A.Ş. de herhangi bir inceleme yapmamıştır.
Galatasaray Futbol A.Ş. ile Sportif A.Ş. birleşmiştir birleşme sözleşmesinde Müsabaka gelirlerinin birleşen şirketin olacağı açıkça belirlenmiştir. Birleşen şirketlerin ana sözleşmelerinde de stad gelirlerinin devredileceğine ilişkin bir düzenleme yoktur.
Tüm bu birleşme işlemlerinin neticesinde hiç hesapta yok iken Galatasaray Spor kulübü yönetimi tarafından Kamuoyu Aydınlatma Platformuna (KAP) açıklama yapılmış ve bu açıklama ile stad gelirlerinin bugüne kadar sözlü anlaşma ile %90 derneğe %10 davalı Sportif A.Ş. gitmekte idi bu sözlü anlaşmayı yazılı anlaşma haline getireceğiz bildirimi yapılmıştır.
Davalı şirket TTK göre kurulmuş şirkettir. Ana sözleşmesinde herhangi bir gelirinin (stad-müsabaka) derneğe bırakılacağına ilişkin herhangi bir imtiyaz tanınmamıştır.
Ancak şirket yönetimi ve aynı zamanda Kulup yönetimi taraftar kitlesini de arkasına almış olduğundan ve bunun verdiği güvenle ve KDV eksik ödemek için bilet alan taraftarların bilet bedeli olarak ödediği ücretin %10 una bilet bedeli olarak %90 ına dernek bağış makbuzu vermektedir.
Davalı şirket yönetimi ve dernek yönetimi aynı kişilerden oluşması nedeniyle yatırımcıları önemsemeden bedelsiz olarak müsabaka gelirlerinin kulübe aktarmıştır. Bununla da yetinmeyen yönetim yatırımcılardan faydalanma planları geliştirmiş sonuçta henüz intifa hakkı kulübe devredilmemiş olan TT Arena stadının 2014-2030 yılları arasındaki tribün koltuk gelirlerinin 442.907.750.TL ye halka açık davalı şirkete devrettiğini duyurmuş akabinde de 442.907.750TL hayali alacağı sermaye artırımına katılma payı olarak tarihte görülmemiş oranda %25.000 oranında sermaye artırımına gitmiştir. 2012 Mayıs ayında yapılacak sermaye artırımından yaklaşık 3 ay önce Davalı Şirket, Futbol A.Ş. ile birleşmesi ile zaten kendisine ait olması gereken stad gelirlerini aniden 15 yıllığına Spor Kulübünden 442.907.750 TL bedel ile devraldığını açıklamıştır. Böylece, birleşme sonrasında zaten kendisine ait olması gereken “Profesyonel A Takımı ve Futbol Akademisi” adı altında futbol takımı ile ilgili olarak 245.200.000 TL ödendiği gibi yine tümü kendisine ait olması gereken stad gelirleri adı altında Şirket kaynaklarından 442.907.750 TL daha Futbol Kulübüne aktarılmıştır.
Bu işi yapmadan önce %17 si halka açık olan şirketin halka açılmayan %28 lik kısmını hisseleri satmayıp repo yapacağız diyerek açıklama yapmalarına rağmen bu konuda kendilerine yetki almalarına rağmen %11 lik hisseyi en yüksek fiyattan satmışlardır. Bu şekilde medyayı da kullanarak en yüksekten sattıkları hisseleri hissedarların ödeyemeyeceği miktarda bedel istemek suretiyle hisse değerlerinin iyice düşmesi sağlanmış ve spekülatörler aracılığıyla en düşük fiyattan belli kişilerin bu hisseleri toplamasının yolu açılmıştır.
Bu konuda kanuna, Sermaye Piyasası Kurumuna, ahlaki değerlere, ticari teamüllere güvenen küçük yatırımcı mağdur edilmiştir.
Birleşme neticesinde her ne kadar zararlı ve negatif özkaynaklı bir şirket devralınmış, halka arz modelinde değişiklik yapılarak Şirket tarafından daha önce üstlenilmeyen giderlerle karşılaşma durumu söz konusu olsa da SPK’ya kaydettirilmiş yasal dokümanlarda yer alan Şirket yetkililerinin yaptığı futbol faaliyetlerine ilişkin giderlerin yanı sıra tüm gelirlerin de Şirket bünyesine gireceği, Şirketin daha önce sahip olmadığı stad gelirleri gibi gelirlere sahip olmasının Şirketi olumlu etkileyeceği yönündeki açıklamalara güvenen aralarında müvekkillerimizin de bulunduğu hissedarlar durumu sineye çekmişlerdir.
Ancak zararlı ve negatif öz kaynağa sahip bir şirketin devralınmasının mali yapıya getirdiği olumsuzluklara ek olarak asıl aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan, birbirleri ile bağlantılı ve planlı olduğu açıkça görülen, hiçbir hukuki ve ekonomik mesnedi olmayan işlemlerle Birleşmenin hemen öncesinde Şirketten Futbol A.Ş.’ye ve Birleşmeden hemen sonra Davalı Şirketten Spor Kulübüne yapılan usulsüz kar aktarımları neticesinde son derece kârlı ve Futbol A.Ş. ve Kulüp’ten alacaklı olan Davalı Şirket, bir anda hakim ortağa borçlu ve negatif öz kaynağa sahip bir şirket haline getirilmiştir. karlı Davalı Şirket, yönetimin yaptığı kaynak aktarımı işlemleri ile sermayesini tamamen yitirmiş ve TTK 324’e göre iflas noktasına getirildiği anlaşılmaktadır.
Oysa SPK’ya kaydedilen izahnameler, birleşme öncesi SPK kararı gereği hisseleri satın almak için yapılan çağrıya ilişkin Çağrı Bilgi Formu ve Birleşme Duyuru ve özel durum açıklamalarına göre Futbol takımı ile ilgili hak ve gelirler zaten birleşme neticesinde Davalı Şirkete geçecek gelirler arasındadır. Şirketin birleşme neticesinde sahip olduğu gelirler için hemen birleşme öncesinde ayrı bir para ödemesinin akla yatkın hiçbir mantığı yoktur. Kaldı yukarıda belirtildiği gibi halka arz öncesinde Kulüple yapılmış (ama sonradan Kulüp tarafından Futbol AŞ.’ye devredilmiş, Şirket ile Futbol A.Ş. arasında zaten Kulüp’ün koçlar ve diğer teknik adamlar ve destek takımı dahil tüm Futbol Takımını Şirkete kiraya vermesine ilişkin Sözleşme mevcut olup Şirket, Ağustos 2005’de 15 yıllık Kira bedelini alacağına mahsuben Futbol A.Ş.’ye zaten peşin olarak ödemiştir.
AÇIKLAMALARIMIZ :
Davalı Şirket Yönetim Kurulu borca batık Futbol A.Ş. ile birleşme kararı almıştır. Ayrıca stad gelirlerinin paylaşımı ile ilgili olarak bir protokol yapılmıştır. Bu protokole göre stad gelirlerinin %90 Galatasaray Spor Kulübü’ne %10 da Davalı şirkete bırakılmıştır. Hem borca batık şirket ile birleşme ve hem de gelirlerinin %90 ını Kulübe bırakılması nedeniyle davalı şirket borca batık hale getirilmiş ve sermaye artırımı kararı alınmıştır.
Davalı Şirket yönetimi Sermaye Piyasası Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’na tabi bir halka açık Anonim Ortaklık olan bu şirket ile birleşme neticesinde Kayıtlı Sermaye Sistemi içinde ardı ardına aldığı kararlar ile Şirketin kendi ihtiyaçları için değil, ama kanuna aykırı ve usulsüz olarak hakim ortağı Galatasaray Spor Kulübüne para aktarma işlemlerinin bir parçası olarak, afaki iyi niyet kurallarına, ortaklar arasındaki eşitlik prensibine aykırı, aşırı olarak peş peşe yüksek rermaye artırımı kararları almıştır; Önce Mayıs 2012’de Şirket çıkarılmış sermayesi %500 artırılarak 2.788.084,38 TL’den 13.940. 421 TL’ye yükseltilmiş; Hemen ardından da 13.09.2012 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla çıkarılmış sermayenin %400 artırılarak 13.940.421 TL’den 55.761.687,60 TL’sına artırılmasına karar verilmiştir.
Sermaye Piyasası Kanunu’nun amacı, halkın iktisadi kalkınmaya katılmasını sağlamak için küçük tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarını korumak olup; Kanun, küçük tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatine zarar verecek bu tür; hakim ortağa kaynak aktarımı (SPK’n md 15/son), hisse fiyatını etkileyen kamuya açıklanmamış bilgileri kullanarak kazanç elde etmeyi (SPK’n md 47.A.1) yasaklamış; TTK’da tüm ortaklara eşit davranma yükümlülüğü getirilmiştir (TTK md 357)
Davalı şirketin Yönetim Kurulu üyelerinin tamamı, gerek sahip olduğu imtiyazlı A Grubu hisselerin verdiği Yönetim Kurulu üye belirleme hakkı gerek ise sermayenin çoğunluğuna sahip olması sebebiyle Galatasaray Spor Kulübü derneği tarafından belirlenmektedir. Bu sebeple Spor Kulübünün yönetimine sahip olan şirket Yönetim Kurulu üyelerini de atama gücüne sahip olmakta, Spor Kulübü Yönetimi İle Şirket Yönetimi arasında tam bir birlik oluşmakta, taraflar arasındaki işlemler bir tarafın kendi kendi ile yaptığı işlem niteliğinde olmaktadır. Mevzuatta kurucusu ve hakim ortağı Spor Kulübü olan halka açık şirket ve yöneticilerine, Kanun Hükümlerinin uygulanmaması noktasındaki bir ayrıcalık, bir istisna tanınmış değildir. Dolayısıyla davalı şirketin kurucusu ve hakim ortağının bir spor kulübü olması ve ticaret unvanında aynı spor kulübünün ismini taşıması, davalı şirket ve Yönetim Kuruluna kanuna aykırı davranma, Suç İşleme, kendi hissedarlarını kandırma ve zarara uğratma imkanı tanımamaktadır
Davalı şirketin tabi olduğu Sermaye Piyasası Kanununun amacına göre korunması gereken davalı şirketin hakim ortağı konumunda olan Spor Kulübü değil aralarında müvekkillerimizin de bulunduğu davalı şirket hissedarları olan tasarruf sahipleridir.
Bu Kapsamda bu dava, kanunun açık hükümlerinin, yöneticisi oldukları saygın bir kulübe duyulan saygı, sevgi ve buna bağlı güce dayanarak kanunları bu kadar açıkça ihlal eden, yöneticisi oldukları hakim ortağa kaynak aktarımı sağlayan, davalı şirketi ve hakim ortak dışındaki tüm hissedarları zarara uğratan davalı şirket Yönetim Kurulunun almış olduğu kararlara uygulanmasının sağlanması hususundadır.
Bu şekilde tabiri caiz ise bir taşla iki kuş vurulmuş, bir yandan Şirketten Kulübe hiçbir ekonomik ve hukuki temeli olamayan devrilerle kaynak aktarılırken, bir yandan da kaynak aktarılması ve sermaye artırımlarının açıklanmasından önce yüksek fiyatlara hisse satılarak kazanç temin edilmiştir.
Bu kapsamda, yapılan kaynak aktarımları neticesinde hakim ortak, kendisinden nakit çıkmadan sermaye artırımlarına katılıp, yüksek sermaye artırımlarında payını koruyabilirken, ilk sermaye artırımına zar zor, borçlanarak katılan, büyük zarar uğrayan Müvekkillerimiz, iptale konu sermeye artımına katılamayacak ve sermaye içindeki payları sulanacak ve zararları katlanılamaz boyutlara yükselecektir.
Bu nedenle birbirleri ile bağlantılı arda yapılan kanuna açıkça aykırı kaynak aktarım işlemlerinin bir parçası olan, aşırı yüksek, afaki iyi niyet kuralları ve kanuna aykırı söz konusu gelir paylaşım kararlarının iptalini talep etme zarureti doğmuştur.
Kayıtlı Sermaye Sisteminde Yönetim Kurulunun almış olduğu kanuna, ana sözleşme ve dürüstlük kuralına aykırı kararlar yok hükmünde olup bu işlemlerin yokluğunun tespiti ile iptale tabidir.
Davalı şirket Yönetim Kurulu’nun almış olduğu stat gelirlerinin paylaşımı kararları kanuna, iyi niyet kurallarına ve ortaklar arasındaki Eşitlik Prensibine, sermayenin korunması ilkesine aykırıdır.
6102 sayılı kanun 391 maddesine göre “Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen,” yönetim kurulu kararları batıldır. Her ne kadar bu kanunun yürürlüğe giriş tarihinden önceki dönem için talepte bulunulsa da alınan kararların Batıl kararlar olduğu ortadadır. Hem genel hükümler hem de yürürlükten kaldırılmış 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ve 818 sayılı mülga Borçlar kanunu hükümlerince alınan kararlar batıl kararlar olup yok hükmünde olan karalardır. Bir tarafa yükümlülük yükleyip diğer tarafı karşılıksız maddi yükümlülük altına sokan sözleşmeler batıldır.
Borsada işlem gören bir şirketin borca batık bir şirket ile birleştirilmesi ve en büyük gelir kaynağının %90 ının yapılan sözde protokol ile hakim ortak ile paylaşılması doğrudan 391 maddede ifadesini bulan Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen bir işlemdir.
Şirket sermeye artırımına gitmeye ihtiyacı olmayan, tek sorunu hakim ortağa kullandırdığı kaynakları geri tahsil etmek olan bir şirketken, zararlı içi boş bir şirket ile birleşme ve hakim ortağa hiçbir ekonomik ve hukuki temeli olmayan, kanuna aykırı kaynak aktarımları neticesinde bir iki yıl içinde özkaynaklarını kaybetmiş, zararlı ve hakim ortağa borçlu bir şirkete dönüştürülmüştür
İlk önce kaynak aktarımları ile şirketi iflas noktasına getirip, sonra da hakim ortağın kendisine aktarılan kaynaklara katılacağı bir sermaye artırımını ve böyle bir sermaye artırımında özkaynaklar yitirildiği için sermaye artırımına ihtiyaç duyulduğu gerekçesini kabul etmek hukuken ve mantıken mümkün değildir
Şirketin tabi olduğu Sermaye Piyasası Kanunu’nun 1. maddesi Kanunun konusu ve amacını şu şekilde belirlemiştir.
“Bu Kanunun konusu, tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak amacıyla; sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını, düzenlemek ve denetlemektir.”
Bu bakımdan Kanunun uygulanmasında amacın, tasarrufların sermaye piyasasına yatırılmasını sağlamak olduğu ve bu amacın yerine getirilmesi için de tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunması gerektiğinin dikkate alınması gerekir
Ancak sermaye piyasalarına bu şekilde kaynak sağlamanın yolu tasarruf sahiplerinin güvenle yatırım yapabilecekleri hukuki ortam ve korumanın sağlanmış olmasıdır. Zira sermaye piyasalarının bir özelliği şirketlere sermayeyi sağlayan ortaklarının bir kısmının, sahip oldukları hisseye ilişkin olarak bir yönetim ve kontrol haklarının olmamasıdır.
Buna karşı halka açık şirketlerde ise bazı hissedarlar, koydukları sermayenin yanı sıra tasarruf sahipleri tarafından konulan sermayeyi, yani başkasına ait parayı da yönetir ve kontrol ederler.
Kontrole sahip hissedarların kontrol dışı hissedarların menfaatlerini
korumaları için, ekonomik bir neden olmadığından kontrol dışı hissedarların menfaatleri ancak kanuni hükümler ve bu kanuni hükümleri uygulayan mahkemeler tarafından korunabilir.
Yukarıda yer alan Kanun hükümlerinin huzurdaki yargılama bakımından önemli bir sonucu bulunmaktadır. Kanun, Sermaye piyasalarında geçerli olan kamuyu aydınlatma sitemini benimsemiştir. İzin sisteminde bir kamu otoritesi işlemi inceler ve işlemin kamunun menfaatine aykırı olduğu sonucuna varırsa işleme izin vermez. Kamuyu aydınlatma sisteminde ise, kamu yapılan işlemin doğru ve yeterli açıklanıp açıklanmadığı ile ilgilidir. Eğer açıklamalar doğru ve yeterli ise hisseleri/sermaye artırımını kayda alır ve işlem bu şekilde yapılır. Ancak işlemin kayda alınması kamunun/kontrol dışı ortakların menfaatlerine aykırı davranılmadığı anlamına gelmez. Kamuyu aydınlatma sisteminde kontrol dışı ortaklar, bu tür işlemlere karşı korumasız değildir. Kamuyu aydınlatma sisteminde, Kamu, hakim ortağın belirlediği yönetim tarafından işlemlerini görünür kılar, karanlıktan çıkmasını sağlar. Hakim ortakların belirlediği yönetimlerce, kontrol dışı ortakların bu şekilde menfaatlerinin çiğnenmesine/zarar görmelerine karşı koruma görevi mahkemelere aittir.
Bu bakımdan dava konusu gelir paylaşımı ve stad gelirlerinin 15 yıllığına devrinin yokluğunun tespiti , stad gelirlerinin paylaşımı ve 15 yıllığına devralınması karalarının ve şirketten olan alacağın sermaye artırımında kullanılmasının afaki iyi niyet ve ortaklar arasındaki eşitlik prensibine, sermayenin korunması ilkesine aykırı olup olmadığının incelemesinin SPK’ca yapılacağı anlamına gelmemekte olup bu hususlar hakkında karar vermeye yetkili olan Ticaret Mahkemeleridir.
İşte bu yüzden de Sermaye Piyasası Kanunu’nun 12/6. maddesi, kayıtlı sermaye sistemini kabul eden şirketlerin yönetim kurulu kararı ile alacakları sermayeye ilişkin kararlarına karşı hissedarlara mahkemelerde dava açma imkanı tanımıştır.
Sermaye Piyasası Kanunu’nun 12/6. maddesi dava açma hakkı ve davaya ilişkin hükümleri şöyle düzenlemiştir.
“Yönetim kurulunun bu maddedeki esaslar çerçevesinde aldığı kararlar aleyhine, Türk Ticaret Kanununun 381 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılan hallerde yönetim kurulu üyeleri, denetçiler veya hakları ihlâl edilen pay sahipleri, kararın ilanından itibaren otuz gün içinde anonim ortaklık merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler. Bu halde, Türk Ticaret Kanununun genel kurul kararlarının iptaline ilişkin 382, 383 ve 384 üncü maddeleri hükümleri uygulanır. Şirket, davanın açıldığını öğrendiği tarihi izleyen üç işgünü sonuna kadar durumu Kurula bildirmekle yükümlüdür.”
Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15/son maddesi yönetimde bulunan hakim ortağa ve ilişikte bulunulan diğer kişilere kazanç aktarılarak Şirketin ve dolayısıyla hakim ortak dışındaki hissedarların zarara uğratılmasını yasaklamıştır. Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15/son maddesi hükmü şöyledir:
“Halka açık anonim ortaklıklar; yönetim, denetim veya sermaye bakımından dolaylı veya dolaysız olarak ilişkili bulunduğu diğer bir teşebbüs veya şahısla emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyat, ücret ve bedel uygulamak gibi örtülü işlemlerde bulunarak kârını ve/veya mal varlığını azaltamaz. “
Yukarıda açıklandığı gibi davalı şirket, hiçbir ekonomik ve hukuki temeli olmayan işlemlerde bulunarak Şirketin kendisine ait olması gereken hak ve gelirleri hem de 15 yıllık bedeli peşin olarak hakim ortaktan devir almak suretiyle hakim ortağa kazanç aktarımında bulunmuştur.
Hakim ortak bu şekilde alacaklı olduğu Hakim Ortağa borçlu hale getirilmiş ve hakim ortak yapılan sermaye artırımındaki rüçhan hakkı bedelini, bu şekilde kanuna aykırı olarak oluşan alacağından mahsup etmek suretiyle ödemiş gibi gösterilmiştir. Eğer Mahkeme tarafından engel olunmadığı takdirde bu şekilde kanuna aykırı olarak oluşturulan alacak yine hakim ortağın, rüçhan hakkı borcundan mahsup edilecektir.
Kayıtlı Sermaye Sisteminde Yönetim Kurulunun Almış Olduğu Kanuna, Ana Sözleşme ve Dürüstlük Kuralına Aykırı Kararlar İptale Tabidir. Anonim şirketlerde sermaye artımına gidilmesi normal olarak, ana sözleşme değişikliği gerektiren, genel kurullarda hissedarların vereceği bir karardır. Zira sermaye artırılması hissedarları şirkete sermaye koyma, koymadığı takdirde sermaye içindeki payının azalması durumu ile karşı karşıya bırakır. Bu nedenle, sermaye artırımının ne zaman, ne kadar tutarda olacağı ortakların mali menfaatlerini yakından ilgilendiren bir karardır. Ancak kayıtlı sermaye sistemini kabul eden halka açık anonim ortaklıklarda bu konuda karar alma yetkisi yönetim kuruluna bırakılabilmektedir.
Gerçekten yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi Davalı Şirket, birleşmenin hemen öncesinde zaten Futbol A.Ş. ile birleşmesi ile kendisine ait olacak olan Futbol faaliyetleri için Futbol A.Ş.’ne 245.200.000 TL ve birleşme sonrasında SPK’ya kaydedilen Çağrı Bilgi Formu ve Birleşme Duyurusu ile özel durum açıklamalarına göre zaten devralarak birleştiği Futbol A.Ş’ye ait olan Stad Gelirlerinin 15 yıllık bedelinin devri için Spor Kulübüne 442.906.750 TL haksız kazanç aktarımı yapmıştır.
Bu bakımdan, Davalı Şirket yönetiminin, kendi yaptığı, Şirketi mali açıdan zor duruma düşüren işlemlere dayanarak, Şirketi aşırı yüksek sermaye artırımına götürmesi MK 2’ye, yani dürüstlük kuralına açık bir aykırılık teşkil etmektedir.
Davalı şirket tarafından futbol faaliyetleri adı altında Futbol A.Ş.’ne ve 15 yıllık stad gelir bedeli adı altında spor kulübüne bir bedel ödenmesinin hiç bir ekonomik ve hukuki temeli bulunmamakta olup, bu şekilde gerçek olmayan yaratılmış alacağın sermaye borcuna mahsup edilmesi kanuna aykırıdır
Yukarıda açıklandığı gibi birleşmenin hemen öncesinde futbol faaliyetleri için Futbol A.Ş.’ne 245.200.000 TL ve birleşme sonrasında ise 15 yıllık Stad Gelir devir bedeli adı altında Spor Kulübüne 442.906.750 TL ödenmiştir.
Birleşme öncesi yapılan çağrıya ilişkin Çağrı Bilgi Formu, birleşme duyurusu ve davalı şirket ile ilgili özel durum açıklamalarına göre futbol faaliyetleri ile Stad gelirleri Futbol A.Ş.’ne ait olduğu açık olup söz konusu dokümanlarda bunun aksini gösteren hiçbir bilgiye yer verilmemiştir. Bunun tam tersine Davalı şirket yönetimince yapılan tüm açıklamalarda birleşme ile Davalı Şirketin gelir yapısının gelişeceği, çeşitleneceği, stad gelirlerinin Davalı Şirkete ait olacağı ifade edilmiştir. Zaten bunun aksi de mantıki değildir, mümkün değildir. Zira Futbol .AŞ., özkaynakları negatif ve zararlı bir şirkettir. Eğer söz konusu faaliyetler de Futbol A.Ş.’ye ait değilse Davalı Şirket’in birleşme ile sadece zarar devralmış olması gerekmektedir.
Bu bakımdan söz konusu ödemelere dayanak olarak gösterilen işlemlerin hiç bir ekonomik ve hukuki temeli bulunmamakta olup, tamamen hakim ortağa kaynak aktarılması ve hakim ortağın bu şekilde oluşturulan gerçek dışı alacak ile aşırı yüksek sermaye artırımına katılmasını temin etmek amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla söz konusu alacak gerçek olmadığından gerçek dışı alacağa mahsuben sermaye artırımına katılınması şirket sermayesinin gerçekte ödenmemiş olması anlamına gelecektir.
Öte yandan Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15/son maddesi yönetimde bulunan hakim ortağa ve ilişikte bulunulan diğer kişilere kazanç aktarılarak Şirketin ve dolayısıyla hakim ortak dışındaki hissedarların zarara uğratılmasını yasaklamış bulunmaktadır.
Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15/son maddesi hükmü şöyledir:
“Halka açık anonim ortaklıklar; yönetim, denetim veya sermaye bakımından dolaylı veya dolaysız olarak ilişkili bulunduğu diğer bir teşebbüs veya şahısla emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyat, ücret ve bedel uygulamak gibi örtülü işlemlerde bulunarak kârını ve/veya mal varlığını azaltamaz.”
Kanuna aykırı olarak oluşturulan ve bu nedenle Davalı Şirkete iade edilmesi gereken alacak ile hakim ortağın sermaye artına katılması bu bakımdan da Kanuna aykırılık teşkil edecektir.
Ayrıca 6102 sayılı Kanunun 390/b maddesi de sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen kararların geçersiz olduğunu hükmetmektedir.
Davalı şirket şirket gelirlerini hiçbir yasa dayanağı olmadan ve Şirket Ana sözleşmelerinde de gelirlerinin kaynağının açıkça belirtilmiş olmasına rağmen bu gelirleri Kulüp ile paylaşma yoluna gitmiştir. Şirketler ana sözleşme dışına çıkamaz ve Yönetim Kurulunun ana sözleşme dışına çıkarak aldığı kararlar yok hükmündedir.
Stadın üst kullanım hakkı yapılan tüm anlaşmalarda ve alınan kararlarda Sportif A.Ş.(davalı) nin iken hiçbir gerekçeye dayanamadan stad gelirlerinin kulübe devri hukuksuzdur. Stad gelirlerinin devri nedeniyle şirket çok ciddi bir gelirden mahrum bırakılmıştır. Peşi sıra alınan tüm sermaye arttırımı kararları aslında gelirlerin devri kararının bir sonucudur.
Bir tarafa yükümlülük yükleyen sözleşmeler batıldır. yok hükmündedir ne stad gelirlerinin devredilmesi karşılığında ne de 15 yıllık borçlanma konusunda şirkete herhangi bir bedel ödenmiş değildir. stad gelirlerinin devri ile hakim ortağa kaynak aktarıldığı gibi zaten %90 kulübe devredilmiş stad gelirlerinin %10 için 15 yıllığına böylesine yüksek bedelleri ödenmesi ticari bir kaygı ile değil kulübe kaynak temini amacıyla hareketin boyutlarını ortaya koymaktadır.
6102 sayılı TTK md 357 pay sahiplerinin eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulmasını zorunlu kılmıştır.
Şirketi mali açıdan zor duruma düşmesine sebep olacak yüksek bir meblağ ile devir almasının ortaklar arasındaki eşitlik prensibine aykırı düştüğü açıktır. Zira bu devir alma neticesinde hakim ortak, kendisinden her hangi bir meblağ çıkmadan sermaye artırımına katılma imkanı bulurken, azınlık ortaklar böyle bir imkana sahip olmayacaklardır. bu kararlardan sonra sermaye artırımı kararı alınmıştır alınan sermaye Bu sebeplerle eşitlik prensibine aykırı olan söz konusu sermaye artırımı kararının iptali gerekmektedir .
Hakim Ortağın, bir hakkının 15 yıllık gelirini devrederek karşılığında alacaklanması ve bu alacağını da sermaye borcuna mahsup etmesi SPKn. md 7/12’deki nakdi ödeme şartının ihlali anlamına gelmektedir. Nakden ödeme şartı, bu tür ayni sermeye niteliğindeki hak devirlerinde değerlemesinden ortaya çıkacak sıkıntılara engel olma bu şekilde ortaklar arasında eşitsizlik yaratılmasını önlemeye yönelik bir hükümdür. Gerçekten başka bir ortak kendine ait bir hakkı Şirkete devretmek istediğinde, Şirket bunu kabul edecek midir? Edecekse nasıl edecektir?
Bu bakımdan dava konusu iptale konu sermaye artırımında ortaklar arasında eşitsizlik yaratacak şekilde Hakim Ortağın hak devrinden doğan alacağını sermaye artırım borcuna mahsup edecek olması Sermaye Piyasası Kanunu md. 7/3’e aykırılık teşkil edecektir.
Yukarıda belirtildiği gibi bir an için Hakim Ortağa yapılan kaynak aktarımının ekonomik ve hukuki bir temeli olsaydı ve Hakim Ortak kendisine aktarılan Şirket ait kaynaklarla değil de kendi kaynaklarından sermaye artırımına katılmış olsaydı dahi, sırf sermaye artırımının fahiş ve piyasa teamüllerine aykırı olması sebebiyle iptali gerekirdi.
Bu çerçevede ancak Yönetim Kurulu’nun şirket genel kurulunun kendisine verdiği bu yetkiyi kanuna ve afaki iyi niyet kurallarına uygun kullanması gerekir. Aksi takdirde, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 12/6. maddesi çerçevesinde hakları ihlal olan hissedarlar iptal davası açarak kararın iptalini isteyebileceklerdir.
GENEL KURUL KARARININ İPTALİ TALEBİMİZ
30/12/2012 Tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısının 5 Maddesinde
“Gündemin 5. maddesinin görüşülmesine geçilerek, Şirket Yönetim Kurulu üyeleri ve Denetçilerin 1 Haziran 2011-31 Mayıs 2012 dönemi faaliyetlerinden dolayı ibra edilmeleri oylandı. Yönetim Kurulu üyelerinin her biri kendi ibralarında sahip oldukları paylardan doğan oy haklarını kullanmayarak, toplantıya katılan diğer ortaklarca yapılan oylama sonucunda 89.516.TL Olumsuz oya karşılık 7.673.200,969.TL olumlu oyla oy çoğunluğu ile ayrı ayrı ibra edildiler. “
kararı alınmıştır
Yönetim kuruluna karşı açılmış davalar mevcuttur açılan bu davalar ortada iken yönetim kurulunun ibrası yönünde oy kullanılmış olması kabul edilemez hem davamız hem de açılan diğer davalar devam ederken bu davaların açılmasına nende olan Yönetim Kurulunun ibra edilmesi mümkün değildir. bu davaların neticesinde Davalı şirketin sorumluluğu ve zararı söz konusu olduğundan Yönetim Kurulunun ibrası mümkün değildir. buna rağmen çoğunluk hissesini elinde bulunanlar ile açılan davalarda sorumluluğu olanların ibra edilmesi hukuksuzdur. Açılan davalarda sorumluluğu olanların
İstanbul 31 Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/236 E,
13.9.2012 tarihli sermaye artırım kararının icrasının geri bırakılması ve iptali talepli dava
İstanbul 43 Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/219 E,
Davalı şirket ve Yönetim Kurulu Üyeleri aleyhine İstanbul 43. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/219 sayılı esas dosyası ile Şirketimizin 13.9.2012 tarihli sermaye artırım kararının öncelikle icrasının geri bırakılması ve iptali talepli dava açılmıştır.
İstanbul 23 Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/227 E,
13.9.2012 tarihli sermaye artırım kararının icrasının geri bırakılması ve iptali talepli dava açılmıştır.
bu davaların neticesinde davalı şirkete sorumluluk doğacak olup aynı zamanda hissedar olan müvekkillerimde bundan etkilenecektir.
Müvekkillerim bu toplantıya katılıp olumsuz kullananlar ve bu toplantıya hiç katılmayanlardır.
Yönetim kurulunun aldığı kararlardan dolayı mali yükümlülük doğuracak davalar devam ederken 2011/2012 hesap dönemi için yönetim kurulu üyelerinin sorumluluktan kurtarılması ve doğacak külfeti yine şirkete ve dolaysıyla haklı taleplerini ortaya koyan davacılara yükletilecek olması nedeniyle öncelikle gerek Kurulda alınan Yönetim Kurulunun İbrası kararının iptali gerekir . bu yöneticiler aldıkları kararlardan ve hissedarları zarar uğratmaktan öncelikle şahsen sorumludurlar.
HUKUKİ DELİLLER:
Sermaye Piyasası Kanunu,
Türk Ticaret Kanunu,
Borçlar Kanunu,
Medeni Kanun ve ilgili diğer mevzuat
MADDİ DELİLLERİMİZ
1. İlk Halka Arz İzahnamesi
2. Stad Gelirlerinin paylaşımına ilişkin Yönetim Kurulu kararları,
3. 30/10/2012 tarihli Gene Kurul toplantı tutanakları,
4. Halka arzdan önce Spor Kulübü ile Davalı Şirket arasında akdedilmiş olan Lisans
Sözleşmesi ve Futbol Takımı Kira Sözleşmesi ve Futbol Takımı Kira Sözleşmesine
Ek Sözleşme (Davalı tarafından sunulmasını talep etmekteyiz)
5. Galatasaray Spor Kulübü ile Futbol A.Ş arasında Türk Telekom Arena Stadı’nın
gelir. paylaşımına ilişkin birleşmeden önce akdedildiği iddia edilen 21.12.2011
tarihli Özel Durum Açıklaması’na konu olan Sözleşme (Davalı tarafından
sunulmasını talep etmekteyiz)
6. Ali Samiyen ve Türk Telekom Arena Stadı üzerindeki üst hakkı, intifa ve benzeri
haklar ile bunlarla ilgili sözleşmeler (Davalı tarafından sunulmasını talep
etmekteyiz)
7. Müvekkillerimizin Davalı Şirket hissedarı olduğunu gösteren belgeler ,
8. Davalı Şirketin Defter kayıtları,
9. Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, birleşen şirket kayıtları ile birlikte
istenmelidir.
10. davalı şirket aleyhine açılan davalar ve ekleri,
-İstanbul 31 Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/236 E,
-İstanbul 43 Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/219 E,
-İstanbul 23 Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/227 E,
ve dava aşamasında tespit edilecek başkaca davalar
11. Bilirkişi incelemesi
12. Tanık ve ikamesi mümkün her türlü delil
NETİCE VE TALEP :
Yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalar çerçevesinde;
Kanun hükümlerine, dürüstlük kuralına, ortaklar arasında eşitlik prensibine ve Şirket ana sözleşmesine aykırı olan kararlara konu hasılat paylaşım mutabakatı, hasılat paylaşım sözleşmesi, koltuk devri, pazarlama gelir devrine dair tüm sözleşmeler ve ilgili tüm işlemlerin STAD GELİRLERİNİN%90 A %15 ORANINDA PAYLAŞIMI kararlarının Yokluğunun tespiti ve /veya iptalini,
Kanun hükümlerine, dürüstlük kuralına, ortaklar arasında eşitlik prensibine ve şirket ana sözleşmesine aykırı olan ve 15 YILLIĞINA 442.907.750.TL YE SATIN ALINMASI kararının yokluğunun tespit ve/veya iptalini,
30/10/2012 tarihli gene kurul toplantısında alınan Yönetim Kurulu ve denetim Kurulu kararlarının ibrası kararlarının iptalini
Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz. Saygılarımızla,
Davacılar Vekili
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder