Her
sey, Galatasaray eski Yonetim Kurulu Üyesi Adnan ÖZTÜRK’ün, SUADA’nın
işletmecisi ve Galatasaray ile davalık durumdaki Mehmet KOÇARSLAn’ın, son
olağanüstü genel kuruldaki AYSAL yakınlaşması ve SUADA kira sözleşmesi hakkındaki
FANATİK’te yer alan röpörtajı ile başladı.
Her ne
kadar ÖZTÜRK, bu açıklamaları yaparken, Ünal AYSAL’ın işletmeci ile özel
ilişkileri ve Galatasaray’ın ali menfaatlerini korumak amaçlı beyanatlar
verdiyse de, röpörtajında öyle bazı gerçekleri ifşa etti ki okuyanların hatta
işin detaylarını bilenlerin bile şaşkınlıktan küçük dillerini yutası geldi.
ÖZTÜRK
ün açıklamaları sonrasında, Galatasaray camiasının etkin yazarlarından Hıncal
ULUÇ’un yazısı, işletmeci Mehmet KOÇARSLAN’ın yenilir yutulur olmayan cevapları,
bunun ardından, özellikle yazarımız HANOGLU’nun Twitter ve Facebook’ta konuyu
günlerce detaylarıyla işlemesi ve bizzat Maliye Bakanı Sn. Mehmet ŞİMŞEK’e
yönelik tweetleri sonrasında Sosyal medya’da ortaya çıkan büyük tepki ve Galatasaray
Divan kurulu Üyesi Hayri KOZAK’ın da şahsi web sitesinde detaylara girmesi
ortalığı karıştırdı.
Şimdi
herkes önce Galatasaray yönetiminin yapacağı açıklamaları ve Suada’nın kira
sözleşmesinin uzatılması konusundaki tavrını; sonra da Maliye Bakanlığının
yasalara ve vergi mevzuatına büyük aykırılık gösteren bu olaya karşı vereceği
tepkiyi ve yasa uygulamalarının ne olacağını merakla bekliyor.
Gelelim
işin tarihçesi ve hikayesine :
SUADA Nasıl GALATASARAY’ın oldu ?
Boğaz 'ın Kuruçeşme semtinde, kıyıdan 165 metre
açıkta birkaç büyük kayadan oluşan ada, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz
tarafından 1872 yılında Saray Baş Mimarı Serkis Kalfa'ya hediye edilmiştir.
Serkis Kalfa, bu adanın üstüne üç katlı bir köşk inşa ederek buraya
taşınmıştır.
Ünlü ressam Ayvazovski, Sultan
Abdülaziz’in daveti üzerine, 1874 te Dolmabahçe Sarayı için sipariş edilen
tabloları bu Adada yapmıştır.
2. Abdülhamit devrinde de saray baş
mimarlığını sürdüren Serkis Kalfa (1835-1899) ölümüne kadar bu adada
yaşamıştır. Bu yüzden Birinci Dünya Savaşı yıllarına kadar buraya 'Serkis
Bey'in Adası' denirdi.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ada,
Serkis Bey'in varisleri tarafından ' Şirket-i Hayriye Vapur İşletmesi'ne kiraya
verilmiştir ve uzun yıllar kömür deposu olarak kullanılmıştır.
Zamanın 'Cennet Köşesi' olarak da
bilinen ada, 1957 yılında Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Sadık Giz ve
arkadaşları tarafından satın alınarak sosyal tesis yapılmıştır
Uzun süre sosyal tesis ve su sporlarının antrenman merkezi olarak hizmet veren ada hakkında, Mehmet Cansun döneminden beri GS yönetimlerinde hakim görüş “Adayı biz işletemeyiz, zarar ederiz, bakımı masraflıdır, kiralayalım” olmuş; bu görüş çerçevesinde Kulüp, adayı 18 Mayıs 2006 tarihinde Mels Tic. Ltd. Şti. (Mehmet Koçarslan) ne kiralamıştır.
EVELER
ŞENLİK KİRA SÖZLEŞMESİ…
Sözleşme süresi 2 yıl ilave opsiyonlu olmak üzere
2,5 yıl, yani Kasım 2008’e kadar. Kiracının sözleşme gereği, adaya iki milyon dolar veya
üzerinde yatırım yaptığı kanıtlanırsa, kiracının kira süresini Kasım
2010’a kadar uzatma hakkı vardı. Galatasaray, oluşturduğu bilirkişi raporuyla
kiracının bu yatırımı yaptığını kabul ederek sözleşmeyi 2 yıl daha ( Kasım 2010 sonuna kadar ) aynı kira şartları ile
uzatmıştır.
Bu toplam 4,5 yllık sürede kira
bedeli 376.000 dolar bağış ve 24.000 dolar kira olmak üzere toplam yıllık 400.000 dolar.
GS bu kira süresi
dolmadan 22 Nisan 2009 tarihinde, bu kez genel kurul onayına başvurmadan
sözleşmeyi aynı şartlarla ilave 5 yıl, yani Kasım 2015 sonuna kadar uzatmıştır. Bu karara GS
Genel Kurul üyeleri 2010 Genel Kurulu’nda itiraz etmiş ve yapılan
oylama sonucu önerge kabul edildi. Ancak kiracı bu karara rağmen tahliyeyi
kabul etmemiştir; Kulüp tahliye davası açmış olup Dava - devam etmektedir.
Ancak işletmeci
KOÇARSLAN, bazı gazeteler 13 Milyon USD, bazılarına ise 20 Milyon USD zarar
ettiğini belirtmekte olup, bu tahliye isteğine uymayacağını açıkça ifade
etmiştir.
Peki bakalım dogru mu
bu zarar?
Expertiz degeriyle
ölçülen kira en az 3.600.000 USD (sadece restoranlar)
8 yıldır ödenmesi
gereken rakam 28.800.000
USD
Bugüne kadar ödenen
kira : 3.200.000 USD
Ödenmeden yatırımcının
cebinde kalan para 25.600.000 USD
Ayrıca Galatasaray
Adası’nda bahse konu 7 restoran dısında 12 ay müşterilere hizmet eden bir havuz
bar ve 1000 kişi kapasiteli çok amaçlı bir salon bulunmaktadır
Ayrıca Ada’nın tüm
yıllık kira ve bağış giderlerini rahatlıkla karşılayacak düzeyde iç-dış tüm
reklam ve sponsor gelirlerinin tamamı da direkt olarak kiracıya aittir.
Gelelim
Adnan ÖZTÜRK’un KAVGADA BİLE SÖYLENMEZ denilebilecek sözlerine:
-
Olağanüstü Genel kurul
– Seçim günü Ünal AYSAL – Mustafa SARIGÜL – İnan KIRAÇ ve Mehmet KOÇARSLAN
gayet samimi olarak bir aradaydılar
-
KOÇARSLAN ile yıllardır
Galatasaray Kulübü Mahkemelik ve ben bunu kaldıramadım
-
KOÇARSLAN Ocak 2013’de
256 Üyenin aidatını toplu olarak yatırmış, Kulüpten teyid ettim.
-
2010 da Genel Kurul’dan
izin almadan yapılan kira uzatımının iptalinden sonra, Galatasaray avukatları,
mahkemede davayı sürekli uzatmaya çalışıyorlardı
-
Galatasaray’ın bu kira
sözleşmesinden kaybı asgari 20 Milyon USD’dır.
-
Kulüpte Başkanın
seçilmesi için bu kadar uğraşan, aidatlar yatıran bir kiracı ve Başkanla ve
Vakıf Başkanı ile samimiyet.
Gelelim Hıncal ULUÇ’un aynı tarzda söylemine:
n KOCARSLAN, adanın her tarafına denizden çalarak
kazandığı alanları kapayıp kaçak inşaat yaptı
n Belediye Başkanı TOPBAŞ, yıkım kararı alıp mühürledi,
mühür kırıldı, tekrar mühürledi, Mahkemeye gitti ama ama hiç yıkım ekibi
göndermedi
n REINA daki kaçak yapılasmayı da yapıyordu KOÇARSLAN, bu
konuda tecrübeliydi, mahkeme yıllar sürecekti, aldırmadı
n Yargıtay’daki rüşvet sıkandalı nedeniyle, bir yargıç ve
KOÇARSLAN hakkında tutuklama kararı
çıktı. Yargıç tutuklandı ama KOÇARSLAN yurt dışında J
olduğundan yakalanmadı. Taa ki tutuklama kararı kalkıncaya kadar.
n VAKIF, 400.000 USD lık bağış, AYSAL da Genel Kuruldaki
üyelerin aidatları dolayısıyla buna mahkum değiller
Biraz
da Divan Kurulu Üyesi Hayri KOZAK ‘ı dinleyelim:
n Tahliye davasının ilk duruşması 06 Ağustos 2013 saat 11.30′da İstanbul 7.Sulh
Hukuk Mahkemesi’nde
n Sadece Ada’nın iç-dış tüm reklam
ve sponsor gelirlerinin tamamı tüm yıllık kira ve bağış giderlerini rahatlıkla
karşılayacak düzeydedir.
n Kiracının bırakınız 20
milyon doları, sadece zarar ediyorum diyebilmesi dahi sorumsuzluktur. 8
yıldır hiç kar etmemiş bir iş adamı böylesine başarısız olduğu bir
işe devam etmekte neden ısrar eder
n Kiracı 28 Mart 2010 ta gazetelere 13
milyon dolar, bugün 14 milyon TL yatırım yaptıgını soyluyor.
n Yatırım ve iyileştirme masraflarını GS
adına kontrol eden ve raporlayan bir mekanizma yoktur. Uzman kişilere bu
tutarlar bilirkişi sıfatıyla tespit ettirilebilir.
n Kiracı Galatasaray Adası üzerinde
var olan 9 ayrı kaynaktan gelir elde etmektedir. Yapmiş olduğu yatırımları
fazlasıyla amorti ettiği gibi üstüne çok ciddi kar etmiştir.
n
Son
3 yönetimin Başkan ve Yöneticilerinin kiracının tahliyesi konusunu gündemden
düşürme konusunda, daha doğrusu Genel Kurul’un fiilen aldığı tahliye kararının
uygulanmasına asla destek vermeme konusundaki ısrarlı tutumlarını anlamak
mümkün değildir.
Biraz
da işin mali boyutuna bakalım. Çünkü Galatasaray Camiası birbirine düşmüşken bu
konuda yorum yapmak da bize düşüyor. Ve soralım :
n Kira geliri yıllık 3,5 - 4 Milyon USD olan ADA, bir
işletmeciye kiralanmış. Kaç paraya : 24.000 USD.....!!!
n Ayrıca 376.000 USD/Yıl kira bedeli de Galatasaray’a Bağıs
gosterilerek KDV den kacırılmıs...
n AYRICA.. Vergi Usul kanununa gore YATIRIM Karsılıgı olan
kira mahsubu ile yıllık 3 Milyon USD yine vergiden kacırılmıs..
n Ve bu kadar bedeli gider gosteren kiracı da kurumlar
vergisi kaçırmıs, kamuya yararlı derneklere yapılan bağış çerçevesinde
Deveye
demisler BOYNUN EGRI "nerem dogru ki" demis. Sn Bakan Mehmet
Şimşek ve Maliye / Vergi Denetim teşkilatının
bu yazıyı ihbar kabul edip yapacağı denetimi merakla bekliyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder